Sigorta sözleşmesi kapsamında hak sahiplerine ödenen maddi tazminatın rücuen tahsili istemi-
Trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, aracın sürücüsünün kaza anında yasal sınırın çok üstünde 158 promil alkollü olduğu ve kazanın meydana gelmesinde % 75 kusurlu olduğu, buna göre, davacıların desteğinin alkollü olduğunu bildiği kişinin sürücülüğünü yaptığı araca binme şeklinde gerçekleşen eyleminde zararın oluşumundaki katkı bakımından müferafik (bölüşük) kusurunun bulunduğu-
Maddi tazminat istemine ilişkin davada, davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki talebi de dikkate alınarak ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği- Davanın kısmen kabulüne karar verildiği gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince hakkaniyet indirimi dışında kalan reddedilen miktarlar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Mahkemece zararın kapsamı belirlenirken zararın oluşumunda davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, bu konuda bir değerlendirmenin yapılmadığı, dava konusu olayın gelişimi, davacının kiraladığı tesisin bulunduğu zeminin jeolojik yapısından kaynaklanan hususlar, tesisin yaşı ve yıpranma payı, davacının tesisinin mühendislik kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı vb hususlar araştırılarak, zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Mahkemece, davacının tesisindeki halı saha ve çelik çatının mevcut hasarlı durumuyla kullanılamayacağı, sistemin sökülüp yeniden yapılması gerektiği sonucuna varılarak, asıl ve birleşen davada eski hale getirme bedeline ve hasar tarihinden birleşen dava tarihine kadar toplam 671 günlük kazanç kaybına hükmedildiğinin anlaşıldığı, ancak davacının işlettiği tesisin yeniden yapım/onarım süresince kazanç kaybına uğradığının kabul edilmesi gerekeceğinden, mahkemece bu yön gözetilerek, davaya konu tesisin yeniden yapım/onarım süresi belirlenip tartışılmadan, davacının kazanç kaybına ilişkin isteminin tümden kabul edilmesinin doğru olmadığı-
Şikayet üzerine ödeme emrinin, usulsüz tebliğ edildiğinin tespit edildiği, bu nedenle icra dosyasında yapılan tüm işlemlerin geçersiz sayılmasına karar verildiği böylelikle haksız olarak haczedilen ve muhafaza altına alınan ayakkabıların yedieminde kaldığı, davacının ayakkabılarının haksız bir şekilde haczedilip muhafaza altına alınarak yediemine teslim edildiği ve icra mahkemesince, yapılan haciz ve muhafaza işlemlerinin geçersiz sayılmasına karar verildiği göz önüne alındığında, hukuka aykırı olarak haczedilen malları teslim alması için davacının yediemin ücreti ödemesi beklenemeyeceğinden, yediemin ücretini ödeyerek ayakkabıları teslim alma yükümlülüğünün malları hukuka aykırı haczettiren davalıya ait olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davaya konu kaza nedeniyle davacının %2.2 oranında sürekli maluliyeti oluştuğu, davalı sürücünün %25 oranında, davacı yayanın ise %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek maddi tazminat talebi yönünden kusur indirimi yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden ise indirim yapılmaksızın istemin kabulüne karar verildiği, ancak; olayın meydana gelmesinde davacının da kusurunun bulunduğu anlaşıldığına göre manevi tazminat yönünden de matematiksel olmamak üzere uygun bir miktar indirim yapılması gerektiği-
17. HD. 05.10.2020 T. E: 2018/4190, K: 5056-
Kurum zararı sebebiyle alacak istemine ilişkin davada; sigorta prim bedeli ve tahakkuk ettirilen para cezasının ilgili kurumlara ödenmesinden itibaren başlayacak faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, faiz miktarının, asıl alacak konusu miktarlar üzerine eklenmeksizin talepte bulunulduğu, bu halde; mahkemece ödeme tarihi ile dava tarihi arasında işlemiş faizin hesaplanarak müddeabih yapılan miktarın üzerine eklenmek suretiyle hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı- Davalılar aleyhine sigorta prim aslı ve işsizlik sigorta primine hükmedilmesi ve davalıların sorumluluğu kapsamında; hakkaniyet indirimi tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı ve kararın bu sebeple bozulması gerektiği-
Kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada; mahkemenin ilk hükmü, davalılar tarafından temyiz edilmediğine göre, ilk kararda bu davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretleri kesinleştiği ve davacı yararına da usule ilişkin kazanılmış hak oluştuğu, bu halde; mahkemece bozma sonrası verilen son kararda davacı lehine oluşan usule ilişkin kazanılmış hak gözetilmeksizin anılan davalılar yararına ilk kararda hükmedilen vekalet ücretlerinin artırılmasının doğru olmadığı- İlk kararda hüküm altına alınan tazminattan %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak karar verildiği, ne var ki; somut olayın gelişimi, muhasebe kısım müdürlüğünün gereğince denetlenmemesi, dosya kapsamındaki diğer olgular da gözetildiğinde, yapılan hakkaniyet indirimi oranının az olduğu, bu durumda, temyize gelen davalılar yararına daha yüksek oranda hakkaniyet indirimi uygulanmak üzere kararın bozulması gerektiği-