Kira sözleşmesinde “kefil” ya da “müteselsil kefil” durumunda olan kişinin icra mahkemesince tahliyesine karar verilemeyeceği-
Kira alacağı” nedeniyle “tahliye” istekli olarak başlatılan icra takibinde gönderilen “örnek: 13 ödeme emri” ne borçlu-kiracının itirazı üzerine, alacaklı-kiralayanın icra mahkemesine başvurarak “itirazın kaldırılması icra inkar tazminatı ve tahliye” isteminde bulunması ve kiracı tarafından da -“cevap dilekçesi” nde veya “yargılamanın her aşaması” nda- “istemin reddine, lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine” karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, mahkemece –esasa ilişkin nedenlerle– “itirazın kısmen/tamamen kaldırılması”- na karar verilmesi halinde; davacı yararına, kabul edilen kira alacağının aslı üzerinden; reddedilen kısım yönünden de davalı yararına %40’dan az olmamak üzere (iyiniyet/kötüniyet aranmaksızın) icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği; buna karşın davanın usulden (süreden, husumetten vb.) reddedilmesi halinde, “icra inkar tazminatı” na hükmedilemeyeceği-
Kira sözleşmesinde kira parasının “ayın 5’ine kadar peşin olarak ödeneceği” ne, “her ayın 1’ inde peşin olarak ödeneceği” ne, “en geç 30. gün akşamına kadar nakden ve defaten ………… bankasındaki hesaba yatırılacağı” na, “ilk pazartesi günü peşin ödeneceği” ne, “her ayın 15. günü peşin ödeneceği” ne ilişkin vb. şeklindeki koşulların, geçerli olup tarafları bağlayacağı-
İcra takibinde “yazılı kira sözleşmesi” ne dayanmamış (sözlü kira sözleşmesine dayanmış) olan davacı-alacaklının, yargılama aşamasında “yazılı kira sözleşmesi” ne dayanmasının yargılamayı gerektireceği-
Kiralayanın mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, icra takibinin tüm mirasçılar tarafından başlatılması ve tahliye davasının da birlikte açılması gerekeceği; tek başına davacı tarafından başlatılmış olan takibe dayalı olarak, tek başına davacı tarafından açılan tahliye davasının -takip talepnamesindeki eksikliğin daha sonra giderilmesi mümkün olmadığından- reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin vermiş olduğu 'temerrüt nedeniyle tahliye'ye ilişkin kararının kesinleşmeden infaz edilebileceği–
İcra müdürlüğü tarafından çıkartılan ödeme emrinin borçlu kiracıya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması halinde, tahliye istemli dava dilekçesini alan borçlu-kiracının icra dosyasındaki usulsüz tebliğden bu suretle haberdar olmuş sayılacağı, usulsüz tebliği bu şekilde öğrendikten sonra, icra mahkemesine yedi gün içinde başvurup tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunması gerekeceği, bunu yapmaması halinde, icra mahkemesince tahliye istemli davanın esasına girilerek, gerekli kararın verilmesi icap edeceği–
Ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünü her ne suretle olursa olsun öğrenen borçlunun, takibe itirazlarını bildirmemesi ve aynı zamanda icra mahkemesine de şikayet yoluyla “tebligatın usulsüzlüğü” konusunda başvuruda bulunmamış olması halinde, borçlu-kiracı hakkında yapılmış olan takibin kesinleşmiş olacağı, icra mahkemesince “tahliye” istemli davanın esasına girilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi alacaklısına şahsi hak sağlayıp, mülkiyet hakkını devir eden bir sözleşme olmadığından, alacaklının yeni malik sıfatıyla, kira sözleşmesindeki kiralayana halef olamayacağı ve bu kira sözleşmesine dayanarak davalı-kirac