Borçlu kiracının 'örnek 13 ihtarlı ödeme emri'ne karşı itirazda bulunması üzerine alacaklı-kiralayan tarafından, sulh hukuk mahkemesinden 'itirazın iptâli ve takibin devamı' istendikten sonra, ayrıca icra mahkemesinden de 'tahliye' isteminde bulunulabileceği–
'13 örnek ihtarlı ödeme emri'ne karşı borçlu vekili tarafından itiraz edilmiş olması halinde, icra mahkemesince duruşma davetiyesinin, borçluya değil vekiline gönderilmesi gerekeceği–
Alacaklı-kiralayanın, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden 'tahliye' istemeden yalnız 'itirazın kaldırılması'nı isteyebileceği–
Taşınmazdaki kiracıya önceden "taşınmazın maliki olduğunu, kira paralarının kendisine ödenmesini" ihtarname ile bildirmemiş olan yeni malikin, daha sonra kiracının tahliyesini icra mahkemesinden isteyemeyeceği–
Kira sözleşmesinde, "her yıl kira parasının %...'den aşağı olmamak üzere arttırılacağına" dair yer alan kaydın geçerli olacağı (Not: 6098 sayılı yeni TBK.'nun 344. maddesinde "tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalarının, bir önceki kira yılında 'üretici fiyat endekslerindeki' artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olacağı" öngörülmüş olduğundan bu içtihatlar artık önemini yitirmiştir.Ancak hemen belirtelim ki; 6353 sayılı ve 04.07.2012 tarihli "BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN"un 53. maddesi ile değiştirilen geçici madde 2'de "kiracının Türk Ticaret Kanunu'nda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında, 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354'üncü maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanmaz....)
Kira sözleşmesindeki "muacceliyet koşulu"nun geçerli olduğu (Not: 6098 sayılı yeni TBK.'nun 346. maddesinde "kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olacağı" öngörülmüş olduğundan aşağıdaki içtihatlar artık önemini yitirmiştir. Ancak hemen belirtelim ki; 6353 sayılı ve 04.07.2012 tarihli "BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN"un 53. maddesi ile değiştirilen geçici madde 2'de "kiracının Türk Ticaret Kanunu'nda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında, 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354'üncü maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanmaz. Bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır." denilmiş olduğundan maddenin kapsamına giren kiralık yerlerde eskiden olduğu gibi kira sözleşmelerine konulan "muacceliyet koşulları" geçerliliğini sürdürecektir.)
Talep olmadan, icra mahkemesince inkar tazminatına hükmedilemeyeceği–
"Tahliye" talebi bölünebilir nitelik taşımadığından, paydaşlardan birinin tek başına tahliye istemli takip yapıp, daha sonra da tahliye davası açamayacağı–
Kiracı borçlunun kira akdindeki imzayı ve kiracılığı kabul etmemiş olması halinde icra mahkemesince imzası inkar edilen adi kira sözleşmesindeki imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı–