Suça karıştığı için müsadere edilen kamyon hakkında –üzerinde daha önce rehin hakkı bulunduğu gerekçesiyle istihkak davası açılamayacağını-
2010 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 4.110,00.-TL’sını geçmesi gerektiği-  Dava konusu araç, trafik kaydına hacizlerin konulmasından çok önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişiler tarafından satın alınmış ve takip borçlusu ile birlikte alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı hareket ettiklerini gösteren bir delil de elde edilememiş olduğundan ve üç takip dosyasında da davanın açılmasına neden olan taraf davalı alacaklılar olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmalarının isabetli olduğu- Basit yargılama usulüne tabi olan istihkak davalarında, alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise ona göre belirlenen dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının yanı sıra nispi vekâlet ücretine de hükmedilmesi ve davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerektiği-  Dava konusu aracın trafik kaydına birden fazla takip dosyasından konulan hacizlerin kaldırılması isteği aynı davada ileri sürüldüğüne göre; dava değerinin de her bir takip dosyasında ayrı ayrı ele alınıp belirlenmesi gerekeceği- 
İİK.’nun 97/XIII maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için, davacı üçüncü kişinin teminat yatırması halinde mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmiş olması ve bu kararın uygulanmış olması gerekeceği; icra mahkemesince takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen üçüncü kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat üçüncü kişi tarafından yatırılmamışsa, bu durumda takibe devam edileceğinden, istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği-
İİK’nun 97/XV. maddesi uyarınca, istihkak davasının kabulü halinde davacı yararına tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının kötüniyetinin gerçekleşmiş olması gerekeceği; alacaklının istihkak iddiasına karşı çıkmış olmasının onun kötüniyetli olduğunu göstermeyeceği-
İstihkak iddiasının ileri sürülebilmesi (istihkak davasının dinlenebilmesi) için, ortada yetkili icra dairesi tarafından yapılmış geçerli bir haciz bulunmasının zorunlu olduğu, bu nedenle "takip konusu borcun ödenmiş olması", "icra dosyasında geçerli bir haciz tutanağı bulunmaması", "ödeme emrinin iptal edilmiş olması", "takibin iptal edilmiş olması", "konulmuş olan haczin süresi içinde satış istenmemiş olması nedeniyle düşmüş olması nedeniyle", "takip konusu kambiyo senedindeki imzaya yönelik itirazın kabul edilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olması", "haczin kaldırılmış olması", "takipten feragat edilmiş olması", "istihkak iddiasından vazgeçilmiş olması", "haczedilen taşınırın bütünleyici parça niteliğinde bulunması" h a l l e r i n d e açılmış olan davanın "hukuki yarar yokluğu (veya "davanın konusuz kalması") nedeniyle reddedilmesi gerekeceği çünkü "geçerli bir haciz bulunma" koşulunun "dava koşulu" olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği-
Takip konusu haczin -alacaklı tarafından ya da icra mahkemesince- kaldırılmış olması halinde, istihkak davasının konusuz kalacağı ve bu durumda icra mahkemesince ‘konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına’ şeklinde karar verilmesi ve davaya sebebiyet vermeyen davalı tarafın yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekeceği-
Takip dayanağı ilamın Yargıtayca bozulmasından sonra verilen ilamın kesinleşip kesinleşmediğinin istihkak davasında bekletici mesele yapılması gerekeceği-
Taşınır mallara ilişkin istihkak davalarında yetkili mahkemenin HUMK.’nun 9. ve 512. maddelerinde belirtilmiş olduğu-
Alacaklının “icra takibinden vazgeçmesi”, “koyduğu haczi kaldırması”, “süresi içinde satış istemeyerek haczin düşmesine neden olması”, “borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi nedeniyle haczin düşmesi”, “takip konusu borcun ödenmesi” hallerinde, istihkak davasının konusu kalmayacağından, mahkemece konusu kalmayan “dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ve “davanın açılmasına neden olan taraftan yargılama giderlerinin alınmasına” karar verilmesi gerekeceği-