5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 2/1. maddesinde disiplin hapsinin; "Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, önödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapis" olarak tanımlanmış olduğu- İİK.'nin 76. maddesi gereğince mal beyanında bulunmamak suçunun oluşabilmesi için "borçlu sanığa usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, yasal süre zarfında mal bildiriminde bulunmamış olması" gerektiği- Öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'a göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekeceği-
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacının hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermek olduğu- Vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle bu hususta kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağı-
12. HD. 18.05.2021 T. E: 4053, K: 4912-
12. HD. 18.05.2021 T. E: 4058, K: 4911-
Borçlu sanığa usulüne uygun olarak 10/01/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, yasal 10 günlük süre zarfında mal bildiriminde bulunmadığının anlaşılması karşısında, borçlu sanığın İİK'nın 76. maddesi gereğince hapsen tazyikine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemesince borçlu sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle alacaklı vekilinin hapsen tazyik talebinin reddine karar verilmiş ise de, borçlu sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına kanaat getirilmesi halinde, mahkemesince borçlu sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği-
Bir yargı teşkilatının kurulu olduğu her hangi bir bölgede birden fazla icra mahkemesi bulunuyor ise numara olarak sonraki icra mahkemesinin, itirazları incelemeye yetkili olduğu, tek bir icra mahkemesi bulunuyor ise asliye ceza mahkemesinin itirazları incelemekle görevli olacağı, somut olayda...Adliyesi Adli Yargı ... Komisyonunun yargı çevresi içerisinde icra mahkemesinin kurulu olmaması sebebiyle Asliye Hukuk mahkemelerinin icra ceza mahkemesi sıfatıyla görev yaptıkları, bu anlamda anılan yargı çevresinde bir adet icra mahkemesinin bulunduğunun kabulünün gerektiği cihetle,...3. Asliye Hukuk Mahkemesince itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek dosyanın görevli asliye ceza mahkemesine gönderilmesi gerekeceği-
İİK 'nun 353. maddesinde "İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, ...mahkemesine itiraz edilebilir, itiraz üzerine verilen karar kesindir." hükmünün yer aldığı, maddedeki "bu bap hükümlerine göre" ifadesinde 16. babın vurgulandığı, sanığın cezalandırılması istenen eylemin aynı Kanunun 76. maddesinin ise 4. bapta bulunduğu ve bu bap hükümlerine göre verilen kararlara karşı herhangi bir kanun yolunun öngörülmemiş olması karşısında, ... İcra Ceza Mahkemesinin 01/03/2019 tarihli ve 2019/145 değişik iş sayılı kararının kesin olduğu ve anılan kararı müteakip itiraz üzerine verilen merci ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2019 tarihli ve 2019/105 değişik iş sayılı kararının yok hükmünde olduğu- Borçlu sanığa usulüne uygun olarak 28/12/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, yasal 10 günlük süre zarfında mal bildiriminde bulunmadığının anlaşılması karşısında, borçlu sanığın İİK'nun 76. maddesi gereğince hapsen tazyikine karar verilmesi gerekeceği-