Birleştirilen dosya davacısının sunduğu, karşı tarafça inkar edilmeyen bu sözleşme örneklerinin gerektiğinde taraf isticvap edilerek değerlendirilmeden ve delilleri tartışılmadan delillerin sunulmasına yönelik süre verilmesinin ve akabinde dava ispat edilemediğinden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca, asıl ve birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, asıl ve birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu hali ile verilen karar anılan Kanunu'nun 294 ve devamı maddelerine uygun düşmediği-
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği-
Davacı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, maddi ve manevi tazminat talepleri yanında, haksız rekabet oluşturan fiilin tespiti ve tecavüzün ortadan kaldırılması (ref’i) taleplerini bir arada ileri sürdüğünden, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği ve bu nedenle uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekeceği- Asıl ve birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekeceği-
Davacılar vekili Av. ... temyizinde asıl dava yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin yerinde olduğunu ancak birleşen dava yönünden feragat iradelerinin olmadığını belirttiğinden, bu durumda mahkemece vekilin özel yetki gerektiren bir işlemi yetkisi olmadığı halde yaptığı, asilin bu işleme icazeti konusunda herhangi bir bilgisinin bulunmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davalar yönünden davacı asillerin veya geçerli vekaletnamesi olan vekillerinin, her iki dava yönünden ayrı ayrı davadan feragat veya davayı takip iradeleri belirlenmeden birleşen ........ Asliye Ticaret Mahkemesinin ............ E sayılı dosyası yönünden de tek bir hükümle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Asıl davanın muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali, birleşen davaların sıra cetveline itiraz davası olduğu- Aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetlerin birlikte incelenerek varılacak sonuçlar çerçevesinde tek bir karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davalarında tahsil hükmü içeren eda hükmü kurulmadığından, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Aralarında bağlantı bulunduğu için birden çok dosyanın HMK mad. 166 vd. çerçevesinde birleştiği durumlarda; ortada birleştirilen dosya sayısı kadar, birbirinden bağımsız davalar bulunacağı, dolayısıyla, tek bir dosya üzerinden sürdürülmekle birlikte, bağımsızlığını koruyan her bir şikayet dosyası yönünden ayrı ayrı yargılama yapılması ve sonuçta, birleştirilen şikayetlerin her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması ve her bir dosyanın gerekçeli karar başlığından ayrı ayrı gösterilmesinin zorunlu olduğu-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı eldeki tapu iptali ve tescil davasında, temyize konu "çekişmeli taşınmazlar"ın "farklı ilçenin idari sınırları içerisinde yer alması" karşısında, HMK’nın 12/3. maddesinin somut olayda uygulanma imkânının bulunup bulunmadığı-
Kadastro tespitine itiraz davasında birleşen dosyada davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olduğuna göre kendisini vekil ile temsil ettiren Hazine yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
TMK’nin 713/2. maddesinde belirtilen malikin bilinmemesi sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin asıl davada mahkemenin, bilinmeyen davalının mirasçılarını tespit etmesinin ve mirasçıların davalı olarak gösterilerek asıl dava ile birleştirilen dava açılmasının yersiz olduğu- Mahkemenin, birleştirilen davayı tefrik ederek TMK'nin 713/2. maddesinde ifade edilen ölüm nedenine dayalı olarak kazandırıcı zamanaşımı ile mülkiyet iktisabı hususunda davanın esası hakkında inceleme ve araştırma yaparak karar vermesi gerektiği-