Mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davaya katılmayan mirasçılarının bulunduğu gözetilerek, davaya katılmayan ortakların olurunun alınması ya da miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi ve mirasbırakanın iradesinin açıklığa kavuşturulması bakımından eldeki davanın ............ tarihli celsede tefrik kararı verilen dosya ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu 166.maddesi gereğince birleştirilerek görülmesi gerekeceği-
Davacıların mirasbırakanlarına ait taşınmazlarda eksik olan kimlik bilgilerinin (soyadı) tapu kaydına ilave edilmesini istedikleri davada, bozma ilamı sonrasında davaya dahil edilen M. ve F. oğlu H.’in mirasçıları, tapu maliki H.’in mirasbırakanları H. olabileceğini bildirdiklerinden, mülkiyet ihtilafı oluştuğu, nitekim temyize gelenlerin de mülkiyet iddialarını sürdürdükleri, uyuşmazlığın, tapuda isim düzeltme ile çözülemeyeceği, davacı tarafın mülkiyet iddiasında bulunan kişiler aleyhine açacağı bir davada çözüme kavuşturulacağı-
Davalı tarafça süresi içinde takas def'iinde bulunulduğu, çekişmeli olsa dahi borçlunun varlığını ileri sürdüğü alacağı için takas defiinde bulunabileceği-
Davalı erkeğin süresinde sunmuş olduğu 13.03.2015 tarihli cevap dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmediği için dilekçelerinin karşılıklı verilmesi aşamasının usulünce tamamlanmadığı- Mahkemece, dilekçelerin karşılıklı verilmesi ve ön inceleme aşamaları usulüne uygun olarak tamamlanmadan, tahkikat aşamasına geçilerek esas hakkında hüküm verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
Boşanmanın feri niteliğinde olan manevi tazminat ve velayet taleplerinin boşanma davası içerisinde görülmesi gerekirken boşanma talebinin tefrik edilmesi suretiyle bu feri taleplerin boşanma davasından ayrı olarak hükme bağlanmasının doğru olmadığı- Taraflarca açılan boşanma davalarının yer aldığı .........Aile Mahkemesi'nin 2012/453 esas sayılı dosyası ile bu davanın tarafları aynı olduğu gibi, birinde verilecek kararın diğerini de etkileyecek olması dikkate alınarak, her iki dava dosyasının birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Mirasbırakanın bütün mirasçılarının davada yer almasının sağlanması, bu sağlanamıyorsa TMK'nun 640.maddesi uyarınca terekeye mümessil tayin ettirilerek mümessil huzuru ile dava görülüp işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Aralarında bağlantı olması nedeniyle davalar birleştirilse dahi, her davanın ayrı olma özelliğini koruduğu gözetilerek birleştirilen dava bakımından olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Davaya konu fatura bedellerinin iadesi istemiyle belediye tarafından dava açıldığı ve davanın halen derdest olduğu, davalı tarafın bu dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmesine rağmen mahkemece, bu konuda karar verilmediği, davalar arasında bağlantının bulunduğu bu durumda davaların birleştirilerek ve birlikte görülmesi veya bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerektiği- Davacı şirkete ait ticari defterler ile belediye kayıtları karşılaştırılmak suretiyle gerekli incelemenin yapılmadığı, davacı şirketin ticari defterleri ile belediye kayıtları üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Ortak yerlerde onarım yapılması gerektiğinin tespiti davasını etkiyecek olan tapu iptali ve tescil davasının birleştirilmesi gerektiği-
Mahkemece öncelikle 1479 s. K. kapsamındaki Bağ-Kur sigortalılığı iptal edilen müteveffanın kurum kayıtlarında yer alan Bağ-Kur şahsi sicil dosyası, müfettiş raporu, ölüm aylıklarının iptaline dair Kurum işlemleri ile iptale konu Oda kaydına ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilerek, sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz kamusal yapısı ve resen araştırma ilkesi de göz önünde bulundurularak, müteveffanın Esnaf Oda kaydının var olup olmadığı, kendi adına bağımsız çalışmasının bulunup bulunmadığı, kısacası iptal edilen Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olup olmadığı hususunun tüm açıklığıyla ortaya konulması gerektiği- 6552 s. K. 58. maddesiyle, 5510 s. Kanuna eklenen geçici 54. maddenin müteveffa yönünden uygulanmasının mümkün olup olmadığının da ayrıca irdelenmesi, müteveffanın Bağ-Kur sigortalılığının iptal edilme gerekçesi netleştirilerek, iptalin üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak tutulmamasından kaynaklandığının tespiti hâlinde geçici 54. maddenin uygulanması gerektiği- Yapılacak olan araştırma ve irdeleme neticesinde aylıkların yersiz olduğu kanaatine varıldığı takdirde, özel düzenleme içeren ve kamu düzenine ilişkin olan 5510 sayılı Kanunun 96’ıncı maddesi uyarınca bir değerlendirme yapılması gerekmekte olup, ölüm aylığının bağlandığı tarihte 9 ve 10 yaşında olan davalıların yersiz ödemeler nedeniyle kasıtlı veya kusurlu olması mümkün bulunmadığından yersiz aylıkların geri alınmasında 96. maddenin (b) bendinin uygulanması gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil istemi istemiyle açılan davayı doğrudan etkileyeceği anlaşılan sözleşmenin feshi davasının birleştirilmesi gerektiği-