HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > - Yazılı Yargılama Usulü > - Tahkikat ve Tahkikat Sırasındaki Özel Durumlar > - Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılması > Madde 166 - Davaların birleştirilmesi
506 sayılı Kanun kapsamında hizmetin tespiti, yaşlılık aylığı bağlanması; birleşen dava; 1479 sayılı Kanun kapsamında çıkarılan prim borcunun iptali istemi-
Kira gecikme faizi alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; mükerrer olduğu iddia edilen Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5203 E sayılı icra dosyasında, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali istemiyle,Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2013/235 Esas sayılı dosya ile açılan davada, 11.03.2014 tarihinde, işbu dava dosyası ile birleştirme kararı verildiği; bu itibarla; hakkında birleştirme kararı verilen davaya ilişkin de bir karar verilmesi gerekmekte olup hükmün bu nedenle bozulmasına karar verildiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece birleşen dava yönünden tefrik kararı verilmiş ise de birleşen davanın konusu asıl davanın konusu ile aynı olup aynı kaza nedeni ile açıldığı; birleşen dava yönünden de mahkeme davaya bakmaya görevli olup bu açıdan da tefriğin usul ekonomisine aykırı olduğu-
Menfi tespit itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, mahkemece aynı kazaya ilişkin açılan dosya ile birleştirilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
HMK'nın 166/1 maddesi uyarınca, kural olarak, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarına bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği-
Taraflar arasında yargılaması devam eden 2013/227 esas sayılı dava dosyasında, 19.12.2012 tanzim tarihli Emlak Görme Sözleşmesine dayanılarak davalının komisyon bedeli ( "cezai şartın" ) ödenmesi yönünde açmış olduğu alacak davası bulunduğu, davacının iş bu dosyamızda ise,ilgili “ Emlak Görme Sözleşmesinin “ geçersizliği ve hükümsüzlüğünü talep ettiği dolayısıyla tarafların her iki davada da dayandığı sözleşmenin aynı olması nedeni ile eldeki davayı etkileyebilecek nitelikte bulunduğu anlaşıldığından dava dosyalarının birleştirilerek yargılamanın sürdürülmesi gerekirken mahkemece, davacının tespit davası açmada HMK 106 maddesi gereğince hukuksal yararı bulunmadığından HMK 114/1-h maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Şikayet olunanın borçlusu aleyhine başlattığı takipte borçlunun yaptığı yetki itirazının dosyaya geç intikal etmesi karşısında şikayet olunan tarafından yapılan haciz işleminin geçersiz olduğu, haczin geçerli olması için haciz tarihinde takibin kesinleşmiş olmasının şart olduğu, şikayet olunan tarafından daha sonra geçerli bir haciz de konulmadığı halde bu hususun dikkate alınmaması doğru olmadığı ve aynı sıra cetveline dayalı ve tarafları aynı olan diğer icra hukuk mahkemesi dosyası ile arasında bağlantı bulunduğundan her iki şikayetin HMK. mad. 166 gereğince birleştirilerek birlikte görülmesi gerektiği-
Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanılarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun (uyuşmazlığın) yeni bir dava konusu yapılmasının mümkün olmadığı; çünkü aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya değer bir menfaati olmadığı gibi çelişik kararlar çıkması olasılığı karşısında yeni dava açılmasının benimsenemeyeceği-