HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > - Yazılı Yargılama Usulü > - Tahkikat ve Tahkikat Sırasındaki Özel Durumlar > - Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılması > Madde 166 - Davaların birleştirilmesi
Davalı kooperatif anasözleşmesinde, "koopeatif menfaatlerine uygun olmayan ve kooperatifin maddi ve manevi varlığına zarar veren hareketlerde bulunmak" eyleminin ortaklıktan çıkarma nedeni olarak kabul edildiği, Kooperatifler Kanunu'nun 16. maddesine göre ortaklıktan çıkarma nedenlerinin anasözleşmede açıkça gösterilmesi gerektiği- İhraç kararından önce davacılara ihtar çıkartılmadığı, anasözleşmede çıkarılma nedenlerinin soyut ve yoruma açık ifade edildiği, 3476 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle "haklı sebep" kavramının artık çıkarma nedeni olarak kabul edilemeyeceği, yasada yer verilen "açıkça gösterilir" ifadesinin dar yorumlanması gerektiği- Anasözleşmenin dayanılan hükmünün kanuna aykırı olduğu, ayrıca yasa ve anasözleşmeye aykırılığın tespiti halinde ortağın uyarılarak aykırılığın giderilmesi için makul bir süre verilmesi gerektiği, aykırılığın devamı halinde ortaklıktan çıkarma kararı verilebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne ve davacıların ortaklıktan çıkarılmalarına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Arsa sahiplerinin sözleşmeden kaynaklanan haklarını temlik ettiklerine dair dosyada herhangi bir kanıt bulunmamakta olup bağımsız bölümlerin devri arsa sahiplerinin sözleşmeden kaynaklanan hak ve menfaatlerini doğrudan ilgilendirmekte olduğundan, mahkemece davacı yana süre verilerek arsa sahiplerine karşı dava açması sağlanıp bu davayla birleştirildikten sonra sonucuna göre bir hükme varılması gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK mad. 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK. mad. 97/17‘ne dayalı açtığı karşılık tasarrufun iptali davasına ilişkin uyuşmazlıkta; birleştirilen davalar birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava niteliğini koruduklarından ve yalnızca asıl ve birleştirilen dava dosyalarının tahkikat safhası müşterek olup, mahkemece usul hükümlerine göre her dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinden, birleştirilen davalar hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması, usul hükümlerine aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekeceği-
Birleştirilen davalarda ayırma kararı verilmediği sürece ilk davanın açıldığı mahkeme birleştirilen dava hakkında da hüküm kurmak zorunda olduğundan birleştirilme kararını tespit eden mahkemenin birleştirilen dosyayı mahkemesinden isteyip eldeki dosya içine alarak, birleştirilen dava ile ilgili olarak da toplanan deliller çerçevesinde karar vermesi gerektiği-