Davalı mütehhit gibi bir satıcının, üretici konumunda olmayıp gerçek kişi olduğu, Tüketici Kanununda satıcının, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığından, davacı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olmadığı ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin genel bir hukuki işlem olduğunun kabulü gerektiği ve bu itibarla daire satışından kaynaklanan uyuşmazlığın "tüketici" değil, genel mahkemede görülmesi gerektiği-
Düğün alışverişi nedeniyle satın alınan mal bedeline ilişkin itirazın iptali davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği- Mahkemece, müstakil tüketici mahkemesi var ise, davaya bakmakla tüketici mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil tüketici mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa tüketici mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacının müteahhit olan davalıdan satın aldığı dairenin zamanında teslim edilmemesinden kaynaklı kira bedeli tazminatının tahsili isteminden ilişkin uyuşmazlık taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığına göre ve davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerektiği-
Davalının, davacı belediyeye devrolan dava dışı belediyenin yaptığı toplu konutlardan aldığı dairenin bakiye borcu bulunduğuna ilişkin uyuşmazlığın 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı ve buna göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu-
Davacı banka, ticari amaçla hizmet sunan tüzel kişi olup bu hukuki işlem içerisinde davalının kullandığı kredi kapsamında tüketici konumunda olduğu- Dava tarihi itibari ile uyuşmazlığa konu hususun 6502 sayılı Tüketici Kanununda açıkça yer alması karşısında, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerektiği- Sözleşmenin 6502 sayılı yasa öncesi imzalandığı belirtilerek davaya Genel Mahkeme sıfatı ile bakılması usul ve yasaya aykırı olduğu- Mahkemece, o yerde müstakil tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, müstakil tüketici mahkemesi yoksa Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılması gerektiği-
Davalının murisinin davacı bankadan çektiği bireysel kredinin geri ödemesine ilişkin davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu-
Davalıdan satın alınmış olan aracın ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin davaya bakan asliye hukuk mahkemesinin ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı vermesi, yok ise ara kararı verilerek davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-
Konut satışına ilişkin sözleşme ilişkisinde davalı şirketin 6502 sayılı yasa kapsamında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden tüzel kişi, davacının ise tüketici sıfatını taşıdığı ve bu itibarla davaya bakmakla tüketici mahkemelerinin görevli bulunduğu-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanarak çekişmeli taşınmazın aynına yönelik olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteği ile açılan davanın, taşınmazın aynına yönelik olduğu gözetildiğinde, HMK. mad. 2 gereğince görevli mahkemenin "asliye hukuk mahkemesi" olduğu- Uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
OHAL ile ilgili mevzuat hükümlerine göre adına nemalandırılmak üzere Toplu Konut Fonuna yatırılmış olan tazminatın davalı bankadan tahsiline ilişkin alacak davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği- "Davacı adına yatırılan paranın bankada olmasının davacının bankayla yaptığı bir sözleşmeye veya hukuki işleme dayalı olmayıp fon ile banka arasındaki işlemden kaynaklandığı dolayısıyla, 6502 sayılı TKHK kapsamında tüketici işleminin bulunmadığı, tahsili istenen tazminatın mesleki nedenlerle tahakkuk ettirilmiş olduğu, bu sebeplerle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-