Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmeyeceği, bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olmasının zaruri olduğu, eldeki davada, davacının sıfatının tam olarak araştırılmasının gerekeceği, davacı yüklenici ise açtığı davada Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, davacı eğer kanunun aradığı anlamda tüketici ise Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olamayacağı, davacının sıfatının araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Her ne kadar mahkemece, yatırım amacıyla bağımsız bölüm satın almak isteyen davacının tüketici kapsamına giremeyeceğii gerekçesi ile taraflar arasında 6502 sayılı Yasa kapsamında kalan bir ilişkinin mevcut olmadığı ve davanın Tüketici Mahkemesinde bakılıp görülmesi mümkün olmadığı doğru olarak belirtilmesine rağmen sadece davalılardan birinin şirket olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesi' nin görevli olduğunun kabulünün doğru olmadığı, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi' nin görevi içerisinde kaldığı, O halde mahkemece, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesi' nin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı, 2. el araç satışından kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır.Somut uyuşmazlıkta ne davacı taraf nede davalı taraf davalının galericilik faaliyeti ile iştigal ettiğine dair iddiada bulunmamış,dosya kapsamında bulunan belgelerde de bu hususa rastlanmamıştır. Bilindiği gibi görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Hal böyle olunca, mahkemece davalının araç satışını ticari ve mesleki faaliyeti çerçevesinde yerine getirip getirmediği araştırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı apartman yöneticiliği ile davalı müteahhit E. C. ve diğer davalılar arasındaki ev satışından kaynaklandığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmadığı, bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi bulunduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
Davacı tüketicinin, bankacılık işleminden kaynaklı alacak istemine ilişkin davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerektiği-
Ayıplı mal davası-
Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmesi gerektiği- Banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-
Menfi tespit davası-
Kredi kartı borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibe yapılan itirazın iptali için açılan dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu-