Lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için, çocuğun alacaklı yanında fiilen bulunmasının gerekli olduğu, bunun aksinin ileri sürülmesi halinde, gösterilecek tanıkların icra mahkemesince dinlenilerek, edinilecek kanaate göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırmasız el atma davalarında, davacının el atma tazminatının infazı için, (mahkeme ilamı taşınmazın aynına ilişkin olmadığından), ilamın kesinleşmesine gerek olmadığı-
Taraf ve dava ehliyetine sahip herkesin bizzat davasını açıp, işini takip edebileceği veya kendisini bir vekille temsil edebileceği, usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletname dosyaya ibraz edilmedikçe avukatın vekil sıfatını kazanamayacağından, borçlu adına yaptığı itirazın reddi gerekeceği-
İlamda faize hükmedilmese bile hüküm altına alınmış alacak karar tarihinde muaccel hale geldiğinden, faizin de karar tarihinden itibaren başlatılması gerekeceği-
Asliye hukuk mahkemesince “kararın kesinleşmesinden itibaren …..TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olması halinde”, boşanma ilamının kesinleşmesine kadar takdir edilen nafakanın “tedbir nafakası” olduğu, yoksulluk nafakasının ise boşanmanın eklentisi olup, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade edeceği-
İlamın hüküm bölümünde ‘… davalıdan alınarak davacıya ödenmesine’ karar verilmiş olmakla, kararda "borçluların müteselsilen sorumlu oldukları" yönünde bir açıklama olmadığından, borçluların, ilamda yazılı miktardan eşit oranda sorumlu tutulacakları-
Tam yargı hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenlerin genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı, idari yargının edayı içeren ilamların da icra dairesinde infaz ve icra olabileceği, ancak dayanak ilam belli bir miktarın tahsiline dair eda hükmü içermediğinde takip konusu yapılamayacağı-
B.ye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının (harçlar kanunu m. 28/a), hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve hükme karşı kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceği-