Duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan ve gerektiğinde zabıta araştırması yapılmak suretiyle tebliğ işleminin yapıldığı tarihte şikayetçinin tebligat yapılan adreste oturup oturmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat işlemi sırasında haber verilen komşu ismi belirtilmiş ise de, beyanda bulunan komşunun adı belirtilmediği gibi muhatabın tatilde olduğu belirlendiğine göre adresten geçici ayrılma şartı oluşmadığından, 7201 s. Tebligat Kanununun 21/1 maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usule aykırılık teşkil edeceği- Borçluya satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu (İİK. mad. 127)-
Taşınmaz satışlarında satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 127)- Tebliği çıkaran merci tarafından, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için, tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, dağıtıcının kendiliğinden TK.nun 21/2. maddesine göre tebliği yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Ödeme emrinin tebliğinde; komşunun ad ve soyadının alınması, beyanı alınan şahısların açıkça belli olması aksi halde ödeme emrinin usulsüz kabul edileceği-
Şikayete konu tebligatların muhatap şirket yetkilisinin orada bulunup bulunmadığı tespit edilmeden ortağı olduğundan bahisle tebliğ edildiği ve bu haliyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 13. maddesine ve Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesine aykırı ve usulsüz olduğu-
Vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu-
Şikayetçi borçlu vasisi, birleşen dosyada kendisine ve kısıtlıya satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, satış ilanı tebliğ evrakında adı geçen ile aynı evde ikamet etmediğini iddia ettiğine göre, bu maddi olgu her türlü delille ispatlanabileceğinden, şikayetçinin anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmesi için imkan tanınarak ve bu doğrultuda araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerekeceği-
Borçlu şirket ve şirketin yetkili temsilcisi adına çıkarılan ödeme emri tebligatlarının şirket temsilcisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, her iki tebligatın da "aynı adreste birlikte çalışan " imzasına tebliğ edilmeleri 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12., 13. ve 17. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. ve 26. maddelerine aykırı olsa da muhatabın tebliğe muttali olması halinde tebligatın geçerli olacağı-
Davacı şirkete (tüzel kişi) yapılan tebligatta tebliğ memurunun bu tebligatı şirketin yetkili temsilcisine; onun herhangi bir nedenle tebliği alacak durumda olmaması halinde de usulüne uygun şekilde yetkili kılınan kişiye; şayet bunlar yoksa veya tebligatı alamayacak durumda iseler bu durumu tebliğ evrakına şerh ederek o yerde hazır bulunan tebliğe yetkili memur ve müstahdemlerinden birine, o da yoksa herhangi bir memur veya müstahdeme yapması; tebligat evrakında da sırasıyla tebliğe yetkili kişilerin durumunu ve onlara tebliğ edilememe nedenini şerh etmesi gerekeceği-
Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanabilmesi için usulsüz de olsa bir tebligat yapılmasının gerekeceği, herhangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş olması halinde ise söz konusu madde hükmünün uygulanmayacağı-