İİK.'nun 8. maddesi gereğince takip dosyalarından yapılan tebligat işlemlerine ilişkin tebligat evraklarının ve haciz tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı, SGK kayıtlarında S..'nin borçlu şirket çalışanı olduğuna ilişkin kayıt bulunmasa da, kayıt dışı çalıştırılan kişiye tebligat yapılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığından tebliğ evrakını kabul eden kişinin muhatabın fiilen çalışanı olup olmadığının tespit edilmesi gerekeceği, belirtilen 4 ayrı takip dosyasında gönderilen tebligat evraklarının S.'ye tebliğ edilmiş olması, kendisine verilen talimat doğrultusunda tebligatları aldığını beyan etmesi ve şikayete konu tebligatın borçlu şirket kaşesinin basılarak kabul edilmesi dikkate alındığında S.'ın borçlu şirketin fiilen çalışanı olduğunun kabulünün gerekeceği-
Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı, değişen yeni adresine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın ticaret siciline kayıtlı önceki adresine Tebligat Kanunun 35. maddesine göre yapılan satış ilanının tebliği işleminin usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Yapılmak istenilen satış ilanı tebliğinde, beyanı alınan komşunun isminin alınmadığı, yani tebliğ mazbatasında komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilginin bulunmadığı anlaşıldığından yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Şikayetçi hissedara satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Ortaklığın giderilmesi ilamı nedeniyle yapılan satışlara ilişkin ihalenin feshi davalarında alıcı ile birlikte hissedarların tamamının hasım olarak gösterilmeleri gerektiği-
Tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın, muhatabın ‘adres kayıt sistemindeki adresine’ yapılması gerektiğine dair kayıt düşülmesi gerekeceği, tebligatı çıkaran merci tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt ‘mernis adresi’ ibaresine dayanılarak tebliğ işlemi yapılamayacağı-
Tebliğ adresi, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olsa dahi, tebliğe çıkaran mercii tarafından Teb. K.nun 23/8. maddesi gereğince bu hususta bir kaydın evraka yazılmadığı hallerde TK.nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılamayacağı, tebliğ evrakında, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, aynı Yönetmeliğin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmediği anlaşıldığından, bu hali ile tebliğ işlemi usulsüz olduğu- Borçlunun işyeri adresine çıkarılmış olan satış ilanına ilişkin tebligatın, borçlunun adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan doğrudan "aynı katta oturan babasına" yapılması halinde usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 127)-
Öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük yasal süre içinde ileri sürülen "tebligat usulsüzlüğü" şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve maaş haczinin kaldırılması şikayetinin değerlendirilmesi gerekeceği- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabileceği- Tebliğ tarihi itibariyle borçlunun başka bir şirkette çalıştığı borçlunun tebliğ tarihi itibariyle ortaklıktan ayrıldığı anlaşıldığından yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmeleri zorunlu değil ise de, şikayetçi üçüncü kişinin haciz ihbarnamesinin tebliği işleminin usulsüz olduğuna yönelik yaptığı başvuru, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi nazara alınarak hacizlerin kaldırılması gerektiği iddiasıyla icra müdürlüğüne yapılan diğer şikayeti doğrudan etkileyeceğinden, mahkemece anılan dosyada verilecek kararın kesinleşmesinin beklenip sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Tebliğ olunan evrakı tesellüm edenin adresini ihtiva eden (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldığına ilişkin şerhin tebliğ belgesinde bulunmadığı, bu haliyle ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu'nun 21/2. ve Yönetmeliğin 31/1-c maddeleri uyarınca usulüne uygun olmadığı-
İcra dosyasına vekalet sunmada da kıymet takdirine itirazda bulunan avukatın şikayetçi takip borçlularını temsil ettiği ve böylece takibin vekille sürdürüldüğü anlaşıldığından, satış ilanının bir örneğinin borçlu vekiline tebliğ edilmesi gerektiği- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebliğ yapılacak kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılabileceği aksi halde tebligatın usulsüz sayılacağı-