7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu-
6100 Sayılı HMK'nın 33. (HUMK'un 76.) maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle borçlu her ne kadar usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptalini talep etmiş ise de; başvurunun bu hali ile 7201 Sayılı Yasanın 32. maddesindeki usulsüz tebligata dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmesinin gerekeceği-
Şikayetçi Y.’ın borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunun kabulü halinde dahi, Y. adına vekalet olmadan yalnızca şirket adına vekil tarafından itiraz dilekçesi verildiği tarihte ödeme emri tebligatına ıttıla kesbettiğinin kabul edilemeyeceği-
HUMK.nun 62 (şimdi; HMK'nun 73.), Tebligat Kanunu 11 ve Avukatlık Kanunu 41. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı-
Tebliğ memuru geçici şehir dışına çıkan muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese gelip gelmeyeceğini tespit etmeden beyanda bulunan komşusunun ismi de olmadan tebliğ işlemini bitirmiş olup, bu hali ile yapılan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanunu'nun 21.maddesi ile Tebligat Tüzüğü'nün 28.maddesi hükümlerine aykırı olduğu-
Tebligatı alan kişinin borçlu şirket yetkilisi olup olmadığı araştırılarak Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı tespit edildikten sonra, ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tebliğ memuru, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese geleceğini tespit etmediği gibi, tebligat parçasına göre de muhatabın tevziat saatlerinden sonra da adrese gelmeyeceği belli olup, bu hali ile tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüz olduğu-
Tebliğ işleminin, adresin kapalı olması sebebiyle, muhatabın “işte olduğu” şerhi verilerek, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesin göre mahalle muhtarı imzasına teslim edilip, 2 nolu formülün kapısına yapıştırıldığı ve …’e haber verildiği belirtilmek suretiyle yapıldığı; ancak haber bırakılan kişinin kim olduğunu, Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinde sayılan kişilerden olup olmadığını, tespit edip, beyan ve imza almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden tebliğ işlemlerini tamamlamış olduğundan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu-
Borçlu şirkete gönderilen satış ilanı, sekreter olduğunu beyan eden kişi imzasına tebliğ edilmiştir; ancak, tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirketin yetkili temsilcisinin A. C. olduğu, sekreter olduğunu beyan eden kişinin ise şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, dosyada bulunan imza sirkülerinden anlaşıldığından ve diğer yandan şirket adına tebligat yapılan kişinin şirketin memur veya müstahdemi olduğu kabul edilse dahi, bu kez, selahiyetli mümessilin iş yerinde bulunmadığı veya evrakı alamayacak durumda olduğu hususu, tebliğ memurunca araştırılıp tebliğ mazbatasına şerh edilmediğinden yapılan tebligatın yine usulsüz olacağı-
Tebliğ işleminin, "adreste kimse bulunmaması üzerine, adresin kapalı olma sebebiyle en yakın komşusuna soruldu verilen beyanda muhatabın adresi sürekli kapalı, geçici gittiği beyan edilmesi üzerine tebliğ imkansızlığı sebebiyle tebliğ zarfı muhtara teslim edilmiş olup düzenlenen 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılıp, imzadan imtina eden en yakın komşusuna haber verildi." şerhi ile gerçekleştirilmiş olup; tebliğ memuru, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese geleceğini tespit etmediği gibi, tebligat parçasına göre de muhatabın tevziat saatlerinden sonra da adrese gelmeyeceği belli olduğundan tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 21.maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüz olduğu-