Tebliğ işleminin, muhatabın çalışmaya gittiği sebebiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 nolu formülün kapısına yapıştırılarak komşusuna haber verildiği belirtilmek suretiyle yapıldığı, ancak beyanı alınan komşunun imzasının alınmadığı gibi imzadan imtina durumunun belirlenmediği görüldüğünden tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile şikayete konu tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olup, olayda uygulanması gerekli olan Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu-
Mahkemece aile fertlerinin birbirleri yerine adres beyanında bulunabilmelerine olanak tanıyan, yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, tebligat yapılan bu adresin, borçlunun bizzat kendisinin imzalı beyanına dayalı olarak tespit edilmiş mernis adresi olup olmadığı usulünce araştırılmalı, borçlu tarafından bildirim yapılmadığı takdirde, (7201 S.Y. Md.35'e göre tebligat yapılamayacağından) borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesine göre öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, kendi bildirimine dayandığının tespit edilmesi halinde ise istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun yokluğunda eşi hazır olduğu halde haciz yapıldığı, haciz sırasında borçlu hazır değildir ve haciz de kendisine tebliğ edilmemiş olup; eşinin haczin uygulanmasında hazır olması borçlunun haczi ve dolayısıyla takibi öğrendiğinin kabulü için yeterli değildir; kaldı ki, haczi öğrendiği kabul edilse dahi, haciz tutanağının bir örneği hazır olan şahsa bırakılmadığına göre, takibin yapıldığı icra dairesini ve dosya numarasını bilmesi mümkün olmadığından alacaklı tarafından, bildirilen tarihten önce tebligatın öğrenildiği yazılı delille ispat edilemediği de dikkate alınarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tebliğ işleminin, muhatabın adresinin kapalı olması nedeni ile tebligatın mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 no’lu formülün kapısına yapıştırılarak komşusuna haber verilmek suretiyle yapıldığı görüldüğünden ve tebliğ memuru tüzükte öngörülen araştırmayı yapmadan muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği tevsik edilmediğinden satış ilanının Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Tebligatın; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre yapıldığı belirtilmesine rağmen Tebligat Tüzüğünün 28.maddesi uygulanmadığından tebliğin usulsüz olduğu-
Borçluya gönderilen satış ilanı tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde, tebliğ memurunun adı ve soyadının yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
İcra müdürlüğünce, borçlunun adres kayıt sisteminde adresinin bulunup bulunmadığı belirlenerek, varsa bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkra uyarınca satış ilanının tebliği, yok ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35.maddesinin 6099 Sayılı Yasanın 9.maddesi ile değişik 2.fıkrası uyarınca tebliğ işleminin tamamlanması gerekeceği-
Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, taraf olmadığı icra takibinin ve bu dosyada yapılan takip işlemlerinin, dolayısıyla borçluya yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürme hakkı bulunmadığı-
7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu-