2. HD. 22.05.2018 T. E: 2016/16528, K: 6522-
Ortak hayatın temelinden sarsılması durumunu kabule elverişli olmayan ve sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret tanık beyanlarına dayalı olarak boşanma davasının kabulüne karar verilemeyeceği-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; kadının eski erkek arkadaşı ile telefonda görüşmek suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğunun, erkeğin eşinin telefon iletişim kayıtlarını istemeden önce aile arasında yapılan konuşma sonrası eşine inanarak evliliği devam ettirme iradesi göstermiş ise de daha sonra görüşme sıklığını öğrendiğinin ve kadının evi terketmesiyle fiili ayrılığın gerçekleştiğinin, bu hale göre erkeğin eşinin güven sarsıcı eylemlerini affetmiş sayılamayacağının anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı erkeğin dava açmakta haklı olduğu- Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamayacağı, gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekeceği-
Yerel mahkeme tarafından tedbir nafakası dosyasında, erkeğin ortak konuttan ayrıldığı ve birlikte yaşamı tesis etmek için bir girişimi olmadığı gerekçesiyle kusurlu bulunarak kadın lehine tedbir nafakasına hükmedildiği, bu durumda kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış ve fiili ayrılık döneminde de kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir bir davranışın varlığı erkek tarafından kanıtlanamadığı, o halde boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Davalı-davacının, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi kapsamında maddi tazminat talebi bulunmadığı halde, aleyhinde "kesin hüküm" oluşturacak şekilde ret kararı verilmesinin doğru olmadığı- Davalı-davacının, boşanma davasıyla birlikte düğünde takılan ziynetlerin eşi tarafından bozdurularak araba alındığı, arabanın da satıldığı ve ziynetlerin kendisine iade edilmediği gerekçesiyle davacı-davalıdan ..........TL maddi tazminat talep ettiği, boşanmanın eki niteliğinde olmayan bu bağımsız talepler için nispi karar ve ilam harcının peşin kısmının yatırılmış olması gerekeceği, noksan harç tamamlanmadan, bağımsız nitelikteki bu taleplerin esasının incelenemeyeceği ve esasıyla ilgili karar verilemeyeceği-
2. HD. 22.05.2018 T. E: 2016/16692, K: 6500-
2. HD. 22.05.2018 T. E: 2016/18801, K: 6477-
2. HD. 21.05.2018 T. E: 2016/18154, K: 6428-
Davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanmaya ilişkin açılmış bir karşı dava olmadığı halde, karşılık boşanma davası var kabul edilerek boşanmaya karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu- Aleyhinde boşanma davası açılmış olan eş, bu dava içinde maddi ve manevi tazminat isteyebilecekken, bu isteklerini bağımsız bir dava ile ileri sürmesi halinde nispi harç yatırmak zorunda olduğu- Davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği, buna karşılık davalı-karşı davacı kadının ise eşine hakaret ettiği ve fiziksel şiddete yönelik davranışta bulunduğu anlaşıldığından, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğu ve erkeğin de dava açmakta haklı olduğui boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
2. HD. 21.05.2018 T. E: 2016/18841, K: 6465-
Erkeğe kusur olarak yüklenen 'eşyaları kırma' vakıasına davalı-davacı kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşamasında dayanılmadığı gibi bu eylemden sonra birliğin devam ettiği, bu sebeple kusur belirlemesine esas alınamayacağı- Kadının boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğe nazaran daha fazla kusurlu olduğu, sosyal inceleme raporuna göre ortak çocuğun uzman tarafından alınan beyanında 'velayetinin annesine verilmesini istediği', kadının erkeğin cimri oluşu sebebiyle münferit olarak hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği, kadının çocuğa yönelik velayeti üstlenmesine engel bir davranışının bulunmadığı-