Davacıya ziynet bedeli alacağı ile ilgili nisbi harcı tamamlaması için süre verilerek (Harçlar Kanunu md. 30-32) harcın tamamlanması halinde ziynet alacağı ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğundan, boşanmaya karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğundan ve olayların akışı karşısında davacı-davalı koca da dava açmakta haklı olduğundan bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalının davasının da kabulü ile boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile reddinin doğru olmayacağı-
Toplanan delillerden; tarafların birbirlerine karşılıklı hakaret ettikleri; davalı kadının ayrıca güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olup, bozmayı gerektirdiği-
Tamamen veya daha ağır kusurlu eş yararına da yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Her iki tarafın da birliğin mutluluğunu sağlama konusunda özveride bulunmadıkları bu husustaki yasal yükümlülüklerine (TMK.m.185/2) aykırı davrandıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında tarafların açıklanan kusurlu tutum ve davranışlarının aynı oranda etkili olduğu görüldüğünden, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesinin gerekeceği ve bu sebeple, davalı kadın da boşanma davası açmakta haklı olduğundan, kadının karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddinin doğru olmadığı - Karşı boşanma davası hakkında, bu yönde hüküm kurulmak, aynı sebeple incelenebilir hale gelen, davalı-davacı (kadın)'ın, maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, vekalet ücreti ve yargılama giderleri bakımından buna göre yeniden hüküm tesis edilmek üzere; karşı boşanma davası hakkındaki hükmün bozulmasının gerektiği-
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddinin doğru olmadığı-
Mahkemece davalı-karşı davacı kadının daha fazla kusurlu bulunması doğru olmadığı gibi, eşit kusur halinde manevi tazminata karar verilemeyeceği halde, davacı-karşı davalı koca yararına manevi tazminat takdiri de doğru olmadığından, bozmayı gerektirdiği-
Dinlenen davacı-davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, bu itibarla kocanın boşanma davasının reddi gerekeceği-