Anlaşmalı boşanmaya esas protokol mahkemece uygun bulunsa bile; protokol hükümlerinin infazı bakımından, protokole atıf yapılmakla yetinilmemesi, anlaşılan bütün hususlara ayrıca kararın hüküm fıkrasında da yer verilmesi gerekeceği-
En az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği, anlaşmalı boşanma iradesi ve anlaşma koşulları yönünden bizzat davacı ile davalı asılın beyanları alınmadan, sadece taraf vekillerinin beyanı ile yetinilerek boşanma hükmü kurulamayacağı-
Davalı-karşı davacı kocanın annesiyle eşi geçinemediği halde, bağımsız konut temin etmediği, annesinin evlilik birliğine müdahalesine ve annesi ile kız kardeşinin eşine ve onun ailesine yönelik hakaretlerine kayıtsız kaldığı, bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Davacı kocanın birlik görevlerini yerine getirmemek için eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, davalı kadının ise eşine hakaret ettiği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Evlilik akdinin kurulmasından önceki olaylar ve davalının evlenme öncesindeki davacının iddia ettiği tutum ve davranışlarının boşanma sebebi olmayacağı-
Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Davacının sadakatsiz davranış içinde olmasının davalının ona mütemadi surette saldırıda bulunma hakkı vermeyeceği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabulü gerekeceği-
Davacı-davalı kocanın eşini ailesi ile görüştürmediği, eşine fiziksel şiddet uygulayıp baba evine bıraktığı, davalı-davacı kadına yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı kocanın tamamen kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği-
Nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı-
Davalının kocasına küfür ettiği, " pis göçmen... sarı göçmen" şeklinde sözler söyleyerek hakaret ettiği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-