Davalı kayıtlarında diğer davalı adına görünen çalışma sürelerinin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkin davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/4. maddesindeki; dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğine ilişkin düzenleme de gözetilmek suretiyle, davacıya; çalıştığını iddia ettiği davaya konu işverene husumet yöneltmesi için mehil verilmesi, husumet yöneltildiğinde, işverenin göstereceği delillerin toplanması, davacının ve davalının, işverenin kardeşleri olması nedeniyle neden bu yönde yaklaşık 3 yıl boyunca hatalı olarak bildirildiğinin işverene sorulması, davacının çalışmalarının gerçekliğinin araştırılması, bu hususta yeniden kolluk marifetiyle komşu işyeri tanıklarının tespit edilmesi ve kanaat edinmeye yetecek kadarının beyanına başvurulması, böylece, bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu taşınmazların maliklerine kamulaştırma evrakının noter kanalıyla tebliğ edildiğine ilişkin belgeler ya da maliklerce adli veya idari yargıya yapılmış bir başvuru bulunmadığından, bu taşınmazlar bakımından kamulaştırma işleminin kesinleşmediği ve bu nedenle 2942 sayılı kanunun 17.maddesinde öngörülen kamulaştırmanın tamamlanmış olması şartının gerçekleşmediği gözetilerek, yasal koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalılardan birinin dava tarihinden önce öldüğü anlaşılmış olup, kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmadığı, aynı şekilde ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılara yöneltilemeyeceği, ancak davacı kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememiş ise, ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam edilmesinin mümkün olabileceği, bu durum karşısında mahkemece, davacının ölü kişiye karşı dava açması durumunda, HMK. mad. 124 uyarınca davayı mirasçılara yöneltme imkanı tanınıp tanınmayacağı hususu da değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Tapu kayıtlarının iptali istenilen 1859 ada 3 ve 4 sayılı imar parselleri dava tarihinden el değiştirdiği, dava dilekçesi ile dahili dava dilekçesinin adı geçen kişiye tebliğ edilmediği, adı geçen kişinin davada yer almadığı, gerekçeli karar başlığında dahi gösterilmediği, o halde, usulüne uygun olarak yöneltilmiş bir davanın bulunduğundan söz edilemeyeceği, dava dilekçesine, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardaki el değişikliklerini gösteren tapu kayıtları da eklendiğine göre HMK'nın 124. maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, o halde; 1859 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, 6100 Sayılı HMK'nun 124/3-4. maddeleri gereğince takibin asıl borçluya yöneltilmesi için alacaklıya ara kararla kesin süre verilmesi, verilen süre içinde alacaklı tarafından ek takip talebi düzenlenerek takibin asıl borçluya yöneltilmesi halinde bu eksikliğin tamamlanması, verilen kesin sürede takibin asıl borçluya yöneltilmemesi halinde ise takibin iptali gerektiği dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından Üniversite Rektörlüğü yerine, tüzel kişiliği olmayan Üniversite Döner Sermaye İşletmesi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından, alacaklının taraf değişikliği (HMK. mad. 124/3-4) yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesinin mümkün olduğu-
Davanın,dava dilekçesinde taraf olarak gösterilen kişiler yönünden görülüp ve sonuçlandırılacağı, davanın ihbarının üçüncü kişiye taraf sıfatı vermeyeceği- HMK.nın 124. maddesindeki şartlar yoksa, tarafta iradi değişiklik yapılamayacağı-
6100 sayılı HMK 124. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği, bu nedenle davacıya tarafta iradi değişiklik yapma isteği doğrultusunda kendisine süre verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar mahkemece, ihbar yoluyla kayyım davadan haberdar edilmiş ise de, davanın ihbarı üzerine kayyımın davaya iltihak olmasının kendisine taraf sıfatı vermeyeceğinden ve hükmü temyiz edebilme imkanının bulunmadığından, davada Tapu Müdürlüğü yanında kayyımın da hasım olarak gösterilmesinin gerekli olduğu, bu hususun hasımda yanılma değil eksiklik olduğu-
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer almasının zorunlu olduğu, ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabileceği-Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da mecra hakkı kurulması gerekebileceği, bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından HMK'nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmesi gerektiği-