Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin haklı nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında toplanmaktadır...
9. HD. 08.11.2022 T. E: 11070, K: 14531
Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshi, davacının izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma yapıp yapmadığı ve alacakların hesaplanması noktalarında toplanmaktadır...
İşverenin faaliyet alanı, yapılan işin niteliği gereği korunması gereken bilgiler, davacının davalı şirketteki pozisyonu, taraflar arasındaki sözleşmeler dikkate alındığında; davacının davalı şirket ile faaliyette bulunan bir kısım şirketlere ait bilgileri izinsiz kopyalama eyleminin sadakat yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiği ve feshin yapılan feshin haklı olduğu-
İşçinin, iş sözleşmesinin ambulans hizmeti almak isteyen hastaların anlaşmalı Ambulans firması yerine piyasadaki farklı ambulans şirketlerine yönlendirmesi ve haksız menfaat sağlandığı gerekçesi ile fesih edildiği somut olayda, işçinin bu yönde menfaat temini ispatlanmamışsa da işverenin güveninin zedelendiği ve davacı ile çalışmasının beklenemeyeceği açık olduğundan yapılan feshin haklı olduğu ispatlanmamışsa da en azından geçerli bir fesih olduğu-
İşçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin davada; Ziraat Odası Başkanlığı Genel Sekreteri olan bir başka çalışan ile davacı işçinin aralarında anlaşmazlık bulunması nedeni ile, diğer çalışanlar tarafından işçinin işyerinde öğle yemeklerinde yalnız bırakıldığı, sabah kahvaltılarında diğer çalışanlar bir araya geldiği halde işçinin bu toplantılara davet edilmediği, diğer çalışanlardan farklı davranışlara maruz kaldığı; işçinin işyerinde çalışan temizlik elemanı bulunmasına rağmen, görev sınırı kapsamı dışında çalıştığı bölümü temizlemeye zorlandığı da anlaşıldığından işçinin, işyerinde kendisini zihinsel, ruhsal, fiziksel ve bedensel olarak etkileyebilecek nitelikte ve sistematik olarak devam eder eylemlerle maruz kaldığını ispatlandığından manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Ö.istan'ın ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tespit edilerek bu günlere ait çalışılmadan hak kazanılan ücret miktarının, ülkemiz ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılarak hak kazanılan genel tatil ücreti alacağından mahsubunun gerektiği- Davacının kabul edilen yıllık ücretli izin günlerinin fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesabından dışlanması gerektiği-
Davacının davalı işverene ait işyerlerinde aralıklarla çalıştığı uyuşmazlıkta, yabancı dilde hazırlanan ibranameye davacı işçi tarafından içeriğinin anlaşılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle değer verilmemişse de, davacı asıl isticvap olunmaksızın sonuca gidilmesinin hatalı olduğu- Yargılama aşamasında sunulan bu belgelerle ilgili olarak davacı asilin, HMK 169 vd. uyarınca isticvap olunması gerektiği- Yabancı para üzerinden ücret alan işçiler yönünden talep olması halinde kıdem tazminatının yabancı para cinsinden hesaplanmasına yasal bir engel olmadığı-
Yabancı ülkedeki iç savaş İş Kanunu'nun 25/III maddesi hükmünde belirtilen zorlayıcı sebep niteliğinde olduğu ve bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığı- Davacı işçi, yurt dışında çalıştığı ve ücretinden vergi kesintisi yapılmadığına göre davacının muaf tutulması gereken bir kısım da bulunmadığı ve davacının asgari geçim indirimi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen kararın direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edildiği-İş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle genel ifadelere dayalı olarak verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi ile Özel Dairece bozulmasından sonra mahkemece, davalı tanığının beyanları ile davacının vekiline verdiği vekâletnamenin düzenlenme tarihi de değerlendirilerek iş sözleşmesinin en geç 21.02.2014 tarihinde feshedildiğinin kabulü ile devamsızlık tutanaklarına neden itibar edilmediğine yönelik gerekçe oluşturulması, davalı tanığının feshe yönelik beyanları dışında davacının çalışma şekline yönelik beyanlarının aksinin Yargıtay bozma ilamında kabul edildiğinden tanığın inandırıcılığı yitirdiğine yönelik gerekçe ile de Özel Daire bozmasındaki verilere dayanılması, Yargıtay ile Bölge Adliye Mahkemesi kararları da değerlendirilerek ilk gerekçede yer verilmeyen kararlara yer verilmesi, başka işçinin açtığı davada verilen kararın da gerekçeye dayanak yapılması suretiyle davanın esasına, somut olayın içeriğine yönelik ifadeler kullanılarak direnme adı altında karar verildiği- Mahkeme tarafından, Özel Daire bozma kararı sonrası daha önce dosyada yer almayan olgu ve delillere dayanılarak ve Özel Daire denetiminden geçmemiş gerekçe ile direnme adı altında yeni bir karar verildiği, bu hâlde "direnme" olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası yeni delil ve olgular ile yeni gerekçeye dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu-