Davanın haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu, davacı şirketin ticaret sicil adresinin Antalya olarak tescil edildiği, icra takip dosyası ile dava dilekçesinde de aynı adresin yazılı olduğu gözetildiğinde, Antalya icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkili sayılan yerler arasında bulunduğundan, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
HMK'da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetkinin, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetki olduğu, bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkının davalılara geçeceği- Kesin yetki kuralı bulunmayan davada davalılardan sadece davalı yetki itirazında bulunduğu halde, yetki itirazında bulunmayan diğer davalı yönünden de yetkisizlik kararı verilmesinin isabetli bulunmadığı-
Bir haksız fiil olan trafik kazasından kaynaklanan davada, davacı tarafın HMK 16.maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak kendi ikametgahı (zarar gören olarak) mahkemesinde dava açtığı, bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin (kesin) yetki olmayıp davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkisini bertaraf etmeyeceğinden, davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olmaya devam edeceğinden, mahkemece, davalının yetki itirazının gerekçe gösterilmeksizin reddiyle işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, davanın bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği ve HMK. mad. 16 uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılabileceği- 2918 sayılı KTK'nın 110. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davaların, ihtiyari ve zorunlu sorumluluk sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği- KTK'nın 110. madde son cümlesinde yer alan kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de dava açılabileceği kuralının kesin yetki kuralı olmadığı ve davacıya tanınan bir seçimlik hak olduğu- Davacının, davasını genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirisinde açmadığı ve yetkisiz bir mahkemede açtığı durumda seçme hakkının davalılara geçeceği- HMK. mad. 19 uyarınca, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği-
Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği-
Kesin yetki bulunmayan hallerde mahkemenin yetki itirazı olmaksızın re’sen yetkisizlik kararı veremeyeceği-
davalı X vekilinin yetki itirazının haksız fiilden doğan davalarda yetki kuralı gereğince kabul göremeyeceği- Zamanaşımı itirazının ise, 10 yıllık zamanaşımına tabi olması nedeniyle yerinde olmadığı - Davanın şubesi yerine merkeze karşı da açılabileceği, davalı banka çalışanı A'nın davacının imzası yerine kendi imzasını atarak davacı hesabından 7 adet dekontla 16.089,00 TL para çektiğinin adli tıp raporu ve ceza yargılaması neticesinde kesinleştiği- Davacının 19/06/2007 tarihli müfettiş ifadesinde alacağını talep etmesi karşısında davacıdan alınan ibranamenin hükümsüz olduğu- Davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu-
İİK'nda itirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğu hususunda bir düzenleme bulunmadığı- Davacı taraf HMK. mad. 6 gereğince genel yetkili mahkeme olan davacının dava tarihindeki yerleşim yerinde dava açtığından, genel yetkili olan bu mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi halinde, yetkili mahkemenin hangisi olduğunun da gerekçelendirilerek kararda gösterilmesi gerektiği (HMK. mad. 19/3)- HMK zamanında açıldığı davada, HMK. mad. 331/2 uyarınca, yetkisizlik kararı veren mahkemece davalı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalının yetki itirazı olmayıp, kamu düzenini ilgilendiren bir yetki kuralı da olmadığından, tensiple re'sen yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı- Dava, zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açıldığına göre mahkemece yargılamaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-