İş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine ilişkin davada; ikametgâh adresi Sandıklı olan davacının HMK 16. maddesindeki seçimlik hakkını, yerleşim yerinde dava açarak kullanması, genel yetki kuralına uygun olup, mahkemece, süresinde ve usulüne uygun yetki itirazı olmadığı, kesin ve kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı da olmadığı gözetilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu- Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla dava açıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkemenin, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı vereceği- HMK. 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmünün yer aldığı- Diğer taraftan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verildiği -
Karayolu Trafik Kanunu mad. 85 uyarınca, araç sahibinin, sürücünün ve sigorta şirketinin sorumluluğunun müteselsil sorumluluk olduğu, bu sorumluluk uyarınca, davanın davalıların yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi başka seçimlik mahkemelerin varlığı halinde, davanın o yerlerde de açılabileceği- Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği veya gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu (HMK. mad. 16); bu yetki kuralının kesin yetki teşkil etmediği, seçimlik yetkili mahkemeden birinde davanın görülebileceği-
Davacının yerleşim yeri gözetildiğinde, "iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin dava"nın davacı tarafından seçimlik hakkı kullanılarak HMK. mad. 16'ya göre yerleşim yerinin yargı çevresi olarak bağlı bulunduğu yer iş mahkemesinde açılmış olmasında bir usulsüzlük bulunmadığı ve bu nedenle verilmiş bulunan "yetkisizlik kararı"nın usul ve yasaya aykırı olduğu-
Haksız fiilden doğan davanın olay yeri mahkemesinde de açılabileceğine ilişkin hakkın seçimlik hak olduğu; davalının ikametgah mahkemesinin yetkisini ortadan kaldırmayacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan davada, trafik kazasının netice itibari ile bir haksız olduğu; davacı tarafın HMK 16.maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak davalı sigorta şirketinin ikametgahı mahkemesinde dava açtığı; davacının, sırf davalı tarafı kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla davasını İstanbul Mahkemelerinde açtığı da ispatlanmadığına göre bu durumda Mahkemece, davalı tarafın yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bir dava için birden fazla yetkili mahkeme (genel ve özel) varsa davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu; davacının davayı bu mahkemelerden hiç birinde açmayıp yetkisiz bir mahkemede açması durumunda ise yetkili mahkemeyi seçme hakkının davalıya geçeceği-
Kural olarak 3.kişiler, muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği, zira, danışıklı olan bir hukuki işlem ile 3.kişinin zarara uğratılması ona karşı bu işlenmiş bir haksız eylem niteliği taşıyacağı- HMK mad. 16 uyarınca haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu düzenlemesi karşısında, somut olayda, dava haksız fiil niteliğindeki muvazaa hukuksal nedenine dayalı olduğundan HMK mad. 16 ve 7/1 gereğince haksız fiilin işlendiği yer olan Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılabileceği gibi davalılardan birinin yerleşim yeri Avcılar-Küçükçekmece olması nedeniyle Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesince de davaya bakılabileceği-
İş Mahkemelerinde açılacak davalarda özel kanun niteliğindeki 5521 sayılı Kanun'un yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanma önceliği bulunmakta ise de yine aynı kanun'un 15. maddesine göre bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde uygulanma yeri olan ve genel kanun niteliğinde bulunan HMK'nın 16. maddesi ile sonradan getirilen ve haksız fiil sonucu zarara uğrayanlara haksız fiilden kaynaklanan davalarını yerleşim yeri mahkemelerinde açma imkanı tanıyan hükmün; özel kanun ile getirilen seçimlik yetkiyi işçi yararına genişlettiği kabul edilerek HMK'nın 16. maddesinin, 5521 sayılı Kanun'un 5.maddesi ile tanınan seçimlik yetki kuralının yanında uygulanması gerektiği- Taraflarca süresinde ve usulüne uygun şekilde yetki itirazı olmadığından davanın görülmesine devam edilmesi gerektiği, öte yandan davacı seçimlik hakkını kullanarak, davalının ikametgah mahkemesinde dava açabileceğinden mahkemece, davalının ticaret sicil kaydı celbedilmeden aksi düşünce ile yetkisizlik kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
Basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davanın haksız eylem nedenine dayandığı, davacının seçimlik hakkını, haksız eylemin gerçekleştiği yer mahkemesinde kullanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor