Mahkemece hüküm altına alınan asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken faizi de kapsayacak şekilde tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı, ayrıca yargılama sırasında yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce mahsubuna ilişkin karar verilmemesinin de doğru olmadığı-
Yetkili icra dairesinde takip yapılmasının, itirazın iptali davasında dava şartı olduğu- Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK. mad. 50 gözetilerek, öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin davalı kefil E. H.’in 03/11/2011 tarihli 25.000,00 TL limitli kredi sözleşmesinin kredi limitinin bulunduğu ilk ve son sayfasında imzası bulunduğu için 25.000,00 TL’lik kefalet limiti ile sorumlu olduğunu belirtip, 18/11/2011 tarihli 400.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde ise kredi limitinin yazılı olduğu birinci sayfada imzasının bulunmadığını, sadece son sayfada imzasının bulunduğunu belirterek bu genel kredi sözleşmesindeki kefaletin geçerli olmadığı sonucuna varıp, 18/11/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi banka tarafından özel olarak bastırılmış fasikül şeklinde ciltlenmiş 1-37 şeklinde sayfa sırası olan bir sözleşme olup bu sözleşmenin 30. sayfasındaki davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı adı altında attığı imzanın sözleşmenin birinci sayfasındaki kredi limitini de kapsadığının kabulü gerekirken, mahkemece davalının 18/11/2011 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefaletinden sorumlu olmadığının kabul edilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasında personel istihdamına yönelik yapılan sözleşmenin özellikle 4.15 maddesinde karşı davada davalı şirketin temin ettiği elemanların zincir mağazada veya ekipmanlarında ya da satış metaryellerinde bireysel olarak sebebiyet verdikleri kasıtlı zararlardan dolayı davalı şirketin karşı davacı şirkete sorumlu olacağı açıkça belirtildiğine göre karşı davacının iddia ettiği zararların mevcut olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan ve karşı davacının bu yöndeki sunduğu telefonların marka adet IMEI numaralarına ilişkin liste ve teknoloji mağazaları tarafından kesilen faturalar incelenmeden davanın reddedilmesinin doğru olmadığı-