Alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin davada, davalı borçlunun itirazında icra takibine konu borcu ödediğini belirtmiş olduğunda takibe konu borcun ödendiğini ispat yükümlülüğü davalıya ait olup tarafların ticari defter ve belgeleri incelenip, ödeme belgeleri değerlendirilerek, davalının ne kadar ödeme yaptığı hususu tespit edildikten sonra ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı, "Haziran 2010 ile K. 2011 tarihleri arasındaki 16 aylık kira dönemine ilişkin kira parası talebinde" bulunmuş, eski malik-davalı ise, "talep edilen Haziran 2011 ile Ekim 2011 dönemleri ile sınırlı olarak 5 aylık kira parasını tahsil etmediğini" savunmuş olup, ihtilaflı dönem için davalı-eski malikin tahsilat yaptığı, kiracının beyanı ve ibraz edilen ödeme belgeleri ile de sabit olduğundan, mahkemece, Temmuz 2010 ile Haziran 2011 arasındaki dönem için de davanın kabulü gerektiği-
Taraflar arasındaki sözleşmede, rayiç kira bedeli kadar tazminat ödeneceği belirlendiğinden, alacağın likit olduğundan söz edilemeyeceği ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava konusu dört faturanın ve yapılan ödemelerin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu durumda davalının sözleşme uyarınca davacı tarafından kendisine gönderilen faturaları kabul edip ticari defterlerine kaydettiği ve kısmi ödemede de bulunduğundan şeklen geçersiz olan sözleşmede taraflarca edimler yerine getirilmiş olduğu ve fiilen kabul edildiğinden, davalının tek imzalı olması sebebiyle sözleşmenin geçersiz olduğuna dair iddiasının yerinde görülmediği, tarafların ticari defterlerinde birbirine uyumlu olarak kayıtlı bulunan veriler dikkate alındığında takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacağı bulunduğu, davalının temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faiz istenemeyeceği, alacak likit olup davalı defter ve kayıtlarından alacağın varlığı ve miktarını bilecek durumda olduğu, reddedilen miktar yönünden davacının kötüniyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın asıl alacak yönünden iptaline, hüküm altına alınan alacağın %20'si oranında hesaplanacak icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği-
Alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, durma kararı sonrası itirazın iptali veya itirazın kaldırılmasına karar verilmeden takip dosyasında hiçbir işlem yapılamayacağı, o halde; itirazla duran takipte borçluya yenileme emri de gönderilemeyeceğinden mahkemece şikayetin kabulü ile yenileme emrinin iptaline karar vermek gerekeceği-