İflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ya da iflas dairesine ait olduğu- Müflisin iflas masasına giren mal ve haklara ilişkin davalarda taraf sıfatı olmadığından, müflisin iflastan sonra masaya giren mal ve haklara ilişkin davaları açamayacağı-Davalı kooperatifin iflas etmesi, tüzel kişiliği sona erdirmediği gibi, tüzel kişinin iflas kararı verilmeden önce yapılan işlemlerinin hukuken dayanaksız kaldığından söz edilmesinin mümkün olmadığı- Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğundan, iflastan önce başlatılmış icra takibi ile ilgili İİK'nın 193. maddesinin gerekçe yapılamayacağı-
Borçlu şirket ile davacı üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunmasının tek başına muvazaanın kanıtı olarak kabul edilemeyeceği, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığın ve iki şirketin tek elden yönetildiği yönünde delillerin de dosyaya yansıması gerektiğinden mahcuz mallara ilişkin üçüncü kişinin sunduğu faturalar da dikkate alınarak yeterli araştırmayla sonuca gidilmesi gerektiği-
Rehin alacaklısının, borçlu iflas ettikten sonra da, iflas masasına karşı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabileceği, bu tür takiplerin iflasın açılması ile durmayacağı, rehin alacaklısı tarafından borçlunun iflasından sonra da iflas masasına karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılmasının mümkün olduğu ve bu durumda icra müdürlüğünün takibin durdurulması ve müflis şirketin gemileri üzerine konulan seferden men kararının kaldırılmasına ilişkin kararının isabetsiz olduğu-
Takip borçlusu şirket hakkında açılmış iflasın ertelenmesi davası bulunduğu, bu davada verilecek iflas kararının kesinleşmesi halinde borçlu hakkındaki takipler ve hacizler İİK’nun 193/2. maddesi uyarınca düşeceği ve bu durumun açılan istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için mahkemece sonucunun iflasın ertelenmesi davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasının gerekeceği-
Takip borçlusu şirket hakkında devam eden iflasın ertelenmesi davasının bulunduğu anlaşıldığından, bu davanın sonucunda verilecek iflas kararı kesinleştiğinde borçlu hakkındaki icra takipleri düşeceği için dava konusu haczin de ortadan kalkacağı (İİK'nun 193/2.maddesi), istihkak davasının sonucuna etki edeceği için iflas ile ilgili davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğinin dikkate alınması gerektiği-
Davalı hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesiyle davanın dayandığı takip düşeceğinden ortada geçerli bir takibin bulunduğundan söz edilemeyeceği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, İcra Hukuk Mahkemesinin ihalenin feshi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilerek, kesinleşmiş ise davanın kabulüne, kesinleşmemiş ise sonucu beklenerek oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerektiği-
İİK’nun 193/2. maddesi gereğince iflasına karar verilen borçlu hakkındaki tüm takipler ve hacizler düşeceği için hükümden sonra gelişen yeni durumun değerlendirilebilmesi için hükmün bozulması gerektiği, buna göre iflas kararının onaylı bir örneğinin getirtilerek kesinleştiğinin saptanması halinde konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücreti ise davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerekeceği, nispi vekâlet ücreti hesaplanırken de tüm araçların toplam değerine değil her bir aracın ayrı ayrı kasko değerine bakılıp bunun üzerinden ayrı ayrı hesaplama yapılması gerekeceği-
Takip borçlusu hakkında kesinleşmiş iflas kararı bulunduğundan, adı geçen borçlu davalı yönünden İİK. mad. 193/2 uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı dolayısıyla dava konusuz kaldığından istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi bankanın, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmış olduğu, takibin iflas tarihinden sonra durmayacağı, iflas masasına karşı devam edeceği ve takip dosyası kapsamında borçlunun taşınmazının satışı sonucu elde edilen paranın paylaştırılması işleminin de yapılması ve paylaşım sonucu kalan para olması halinde bu miktarın iflas masasına gönderilmesi gerekeceği-