Alacaklı vekilinin 3 gün içinde istihkak iddiasına itirazda bulunmaması halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağından bu durumda icra müdürlüğünce dava konusu hacizli mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verileceğinden üçüncü kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararının bulunmayacağı, açılmış olan davada da alacaklının davalı olarak gösterilmesine gerek bulunmayacağı- Borçlunun iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından İİK'nun 193/2 maddesi uyarınca takip düşmüş ve hacizler de kalkmış olduğundan, bu durumda her iki davanın da  konusu kalmadığından "istihkak davası ile karşılık olarak açılan  tasarrufun iptali davası  hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerekeceği- Karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının İcra Mahkemesinde görüleceği-
Borçlunun iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından İİK'nun 193/2 maddesi uyarınca takibin düşeceği ve hacizler kalkacağı, bu durumda dava konusu kalmadığından 'istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına' şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplere iflastan sonrada, takip alacakları bakımından iflas masasına karşı devam edileceği-
Hakkında iflas kararı verilmiş olan şirkete karşı yapılmış olan icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
İflas kararının verilmesi ile birlikte tasarrufun iptali davası sonucu elde edilen menfaatin masaya geçeceği ve alacakların ödenmesine tahsis edileceği; bu nedenle takip alacaklısının kendi dosyasından tasarrufun iptaline konu taşınmazı ihale yolu ile sattırmak sureti ile alacağını almasının mümkün olmadığı-
İİK. 193/I ve II'deki "iflâsın açılması halinde takiplerin durdurulması ve düşmesi"ne yönelik düzenlemenin "kambiyo senetlerine mahsus takiplerle ilgili itiraz ve şikayetler"in incelenmesine engel teşkil etmediği
Suç tarihinde hakkında "iflâs kararı" verilmiş olan sanığın (borçlunun=müflisin), "taahhüdü ihlâl" suçundan dolayı cezalandırılamayacağı–
İflâsın açılması ile duracak takiplerin, "müflisin masaya giren malvarlığı ile ilgili takipler" olduğu
Borçlunun iflâsı ile, borçlunun tüm malvarlığının iflâs masasına gireceği ve iflâs kararının, rehinli malların icra yolu ile takibine ve satışına engel teşkil etmeyeceği- İflâstan sonra, geçerli bir rehin sözleşmesi bulunmamasına rağmen, icra müdürlüğünce satışın yapılmış olması halinde, satış bedelinin masaya verileceği, alacaklının borçluya (müflise) karşı haciz yolu ile takip yapılamayacağı
İflasın açılmasından sonra doğan alacaklar için, müflisin iflas masası dışında kalmış malvarlığına karşı yeni takipler yapılabileceği-