Takibe konu ilam takip tarihinden önce bozulmuşsa da, bozma kapsamı dışında kalan hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşıldığından, takip tarihi itibariyle bu kişi hakkında geçerli bir ilam olduğu, yok hükmünde olan bir ilama dayalı takipten söz edilemeyeceği-
Takip borçlusu şirket hakkında, kesinleşmiş iflas kararı bulunduğu anlaşıldığından, dava konusu hacizden önce borçlu şirket yönünden İİK’nun 193/2. maddesi uyarınca takibin düştüğünün ve bu tarihten sonra yapılan haczin usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda mahkemece, haczin usulsüz olduğu dolayısıyla dava tarihi itibarı ile geçerli bir haciz bulunmadığından, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İflas davasının sonucunda verilecek iflas kararı kesinleştiğinde, borçlu hakkındaki icra takipleri düşeceği için dava konusu haciz de ortadan kalkacağından, verilen iflas kararının aşaması belirlenerek gelmiş olduğu durum dikkate alınmak suretiyle istihkak davası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
İcra takiplerinin ya yasal zorunluluk gereği ya da mahkeme kararı üzerine durdurulabileceği, ancak İİK'nun 79 ve 360. maddeleri uyarınca, talimat icra dairesinde yapılabilecek işlemlerle ilgili olarak, asıl icra dairesince talimat icra dairesine talimat yazılabileceği- İcra ve İflas Dairesi'nin, ilgili icra müdürlüklerine hitaben yazdığı yazı, iflas kararı nedeniyle, İİK'nun 193. maddesi uyarınca takip ve satışların durdurulması ile ilgili genel nitelikte bir bildirim olup, müflis aleyhinde devam eden rehinli takibe etkisinin bulunmadığı, asıl icra dairesi konumunda olmayan icra dairesinin, diğerlerine talimat veremeyeceği-
Takibin, iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararından sonra başlatıldığı, daha sonra borçlu şirketin iflasına ve tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın temyiz ediliği ve kesinleşmediği anlaşılmakla, her dava ve şikayet, açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanacağı gözetilerek ihtiyati tedbir kararı gereği takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Kesinleşen iflas kararının bulunduğundan, açılan takiplerin düşeceği ve davanın konusuz kalacağı-
Davacı, "iflastan önce kesinleşmiş takip dolayısıyla alacağının olduğunu" iddia etmiş ise de, İİK. mad. 193 uyarınca, iflas kararının kesinleşmesi ile takiplerin düşeceği, davacının iddia ettiği alacağın iflas masası tarafından kabul edilmediği, bu konudaki talebinin reddine karar verildiği, davacının alacağın mevcudiyetini ispatlamak için sıra cetveline itiraz yada kayıt kabul davası gibi davalar açmadığı, mevcut alacağın varlığını gösterir mevcut bir ilam bulunmadığı, takibin düştüğü, dolayısıyla varlığı ispatlanmış ve masa tarafından kabul edilmeyen bir alacak iddiasıyla ilgili tasarrufun iptali davasının görülemeyeceği-
Alacaklının, iflas kararından sonra ipotekli takibe devam ettiği ve İİK'nun 193. maddesinde düzenlenen seçimlik hakkını, iflas masasına karşı takibe devam etme yönünde kullanmadığı görüldüğünden, iflas müdürlüğünce verilen kararların, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip dosyasında sonuç doğurmasının mümkün olmayacağı- Üçüncü kişinin başvurusu üzerine verilen iflas müdürlüğü kararının icra takibine hukuki bir etkisi de olmayacağı- Üçüncü kişinin, iflas müdürlüğünün dosyasında ileri sürdüğü ipotekli taşınmazda bulunan yapının kendisine ait olduğu iddiasının, iflas müdürlüğünce istihkak iddiası olarak değerlendirilerek kabulü yönünde verilen kararın, ipotekli takipte sonuç doğurmayacağı-
Satış ilanının müflis şirket iflas idaresine tebliğ edilmemiş olmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İİK mad. 193 uyarınca iflasın açılması ile borçlu aleyhinde haciz yolu ile yapılan takiplerin duracağı ve iflas kararının kesinleşmesi ile de, takipler ve dolayısıyla borçlunun malları üzerindeki hacizlerin düşeceği- Şikayetçinin, iflas masasına alacak kaydı yaptırması, iflâs idaresince, ayrıca yetki verilmedikçe tek başına, kendisine İİK mad. 134'te belirtilen dava açma hakkı kazandırmayacağı-