TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > Madde 50 - II. Zararın ve kusurun ispatı
Davacıya ait eserin davalı tarafça izinsiz kullanılması nedeniyle, FSEK. mad. 68 uyarınca açılan tazminat istemli davada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hem davacı tarafından sunulan satış fiyatları üzerinden davacının diğer müşterilerine yaptığı indirim oranlarının ortalaması uygulanarak varsayımsal bedel, hem de davacının söz konusu bilgisayar programını davalılara yıllık olarak kiralaması hâlinde uygulanacak varsayımsal bedel tespit edilmiş olup, varsayımsal sözleşme bedeli belirlenirken, emsal sözleşme örnekleri ile indirimli satışlara ait bilgiler ve faturalar da dikkate alınarak davacının bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmesi gerekeceğinden, davacının bilirkişi raporuna itirazları HMK. mad. 281 gereğince değerlendirilmeden ve FSEK’in 68. maddesinde düzenlenen “varsayımsal bedelin” mütecavizi caydırmaya yönelik medeni ceza niteliğinde olduğu gözetilmeden "yıllık kiralama bedeli" üzerinden hesaplanan varsayımsal sözleşme bedeline göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat az olduğundan, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerektiği-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, bilirkişi raporlarında davalıların eylemi ile davacının zarara uğradığının sabit olduğu, heyette zarar hesaplaması yapacak bilirkişi olmadığından bahisle zararın hesaplanamadığı, mahkemece uzman bilirkişi heyeti vasıtasıyla zarar hesabı yaptırılacağı, zararın hesaplanmasının mümkün olmaması halinde TBK'nın 50/2. maddesi uyarınca hakimin tazminata hükmetmesi gerektiği-
Mahkemece, davacının davaya konu ettiği ev eşyalarının neler olduğu, niteliği ve değerleri belirlendikten sonra yıpranma payı da düşülerek davacının uğradığı gerçek zararın belirlenmesi, diğer taraftan depremin niteliği ve yıkıcı etkisi gözetildiğinde, enkaz altında kalan eşyaların zararının tam (net) olarak tespit edilemeyeceği de gözetildiğinde, dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 42. ve 43. (6098 sayılı TBK'nun 50 ve 51.) maddeleri uyarınca talep edilen miktardan uygun bir indirim yapılması gerekip gerekmediği de değerlendirilmek (tartışılmak) suretiyle uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının maluliyet durumunun doktor raporu ile belirlenmesinin gerekmesi karşısında aşamalardaki süreç dikkate alındığında, davacının yurt dışına taşınması nedeniyle mahkemece verilen süre ve kesin süre içinde adli tıp kurumuna sevkinin sağlanamaması karşısında davacının maluliyet oranına ilişkin bir belirleme yapılamaması halinde davacının maddi zararının kapsamının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi gereğince hakim tarafından takdir edilerek hüküm altına alınmasının mümkün olduğu, mahkemece belirtilen husus gözetilmeden davacı hakkında Ankara Numune Hastanesi'nin özürlü sağlık kurulu raporundaki özür oranının maluliyet oranı olarak kabulüyle maddi tazminat hesabının buna göre yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-