Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu-
Davacı meslek birliklerine yetki belgesi vererek üye olan icracı sanatçıların icralarının müzik eserlerinde beste sahibi ve söz yazarlarını ile müzik eseri yapımcılarının yapımlarının izinsiz ve mali hak bedeli ödemeksizin kullanımının haksız olduğunun tespiti, mali haklara tecavüzün ref'i ve men'i ile telif bedelinin 5846 sayılı FSEK'nun 68. maddesi kapsamında davalıdan tahsili istemi-
Davacının yangın söndürmede görev aldığını belirttiği işçilere sabit ücretleri dışında bir ücret ödemesi var ise mahkemece bunun sonucuna göre anılan gider hakkında karar verilmesi gerektiği- Dava konusu yangında otların kuruduğu, rüzgarın da etkili olduğu hava koşulları nedeni ile yangının büyüdüğü anlaşıldığından, davalının kastının bulunmaması, olay tarihi, hava koşulları ve davalının yangını söndürmek için çabalaması gözetildiğinde, hükmedilecek tazminattan uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
İşyeri sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemi-
İşçileri, alt işveren olarak taşıyan servisin, idare ile ihale işini yapan inşaata çarpması sonucu bir işçinin ölmesi halinde oluşacak tazminattan; davalı şirket ile davalı idarenin de asıl işveren - alt işveren sorumluluğu nedeniyle müteselsil sorumluluğu bulunduğu-
Marka ve isim hakkına tecavüz iddiasına dayalı olarak maddi ve manevi tazminat istemi-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Davacı tanık beyanlarına göre ve mahkemenin de kabul ettiği üzere erkeğin aile birliğini ekonomik açıdan sıkıntıya sokan harcamalar yaptığı, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediğinin, ancak erkeğin bu kusurlu davranışının dışında boşanma davasının açılmasının gündeme gelmesiyle birlikte eşine ve eşinin ailesine yönelik olarak "sizi süründüreceğim" şeklinde sözler sarf ettiğinin, bu haliyle boşanmaya neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, davalı erkeğin bu şekildeki sözleri ile davacı kadının kişilik haklarının zedelendiğinin belirgin olduğu-
8. HD. 26.03.2019 T. E: 2017/16809, K: 3221-
Davacılar BK anlatımıyla alacağın muaccel hâle geldiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde sözleşmeye aykırılık iddiasıyla tazminat isteminde bulunmak yerine, öncelikle ceza kanunu önünde davalı doktorun eylemlerinin kusurlu olduğunu ve meydana gelen zarar ile bu kusur arasında illiyet bağının bulunduğunu tespit etmiş, hemen akabinde doktor ve hastanenin haksız fiillerinden doğan zararlarını tazmin etmelerini talep etmiş olup dava dilekçesinde açıkça davalıların suç teşkil eden hukuka aykırı eylemleri nedeniyle doğan zararlarının tazmini istenerek haksız fiile ilişkin hükümlere dayanıldığı gibi, kusurlu eylem aynı zamanda kamu davası sekiz yıllık zamanaşımına tabi olan taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçuna vücut verdiğinden BK’nın 60/2 maddesi hükmünün açıkça davacılar lehine olduğu- Taraflar arasında vekâlet hükümlerine tabi sözleşme ilişkisi bulunmakla birlikte, davalı doktorun eylemi aynı zamanda suç teşkil eder mahiyette de olduğundan, sözleşme sorumluluğu ve haksız fiil sorumluluğunun somut olayda yarıştığı ve dava tarihi itibariyle BK. mad. 60/2 hükmü gereğince zamanaşımının gerçekleşmemiş olduğu- Tazminat davalarında BK. mad. 60/2 hükmünün işlerlik kazanabilmesi için haksız fiilin suç teşkil eder mahiyette olmasının yeterli olduğu, ayrıca ceza davası açılması veya fiilin mahkûmiyet ile cezalandırılmasının aranmadığı- Yerel mahkemece davalıların zamanaşımı defî yerinde görülmeyerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken davanın reddine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-