Mirasçı olduğunu iddia eden kişilerin «tehcire tabi oldukları» nın ileri sürülmesi halinde, bu husus kesin olarak tesbit edilmeden veraset ilamı verilemeyeceği-
Vakıflarla ilgili «veraset ilamının iptali» davalarında araştırılacak hususlar ve «evladı vakıf» olunduğunun isbatı-
Veraset ilamında, kimlerin mirasçı olduğunun, miras payları ile birlikte açıkça belirtilmesi gerektiği-
Mansup mirasçının, ancak vasiyetnamenin tebliği tarihinden itiba-ren bir ay geçtikten sonra «mansup mirasçı olduğu» yolunda veraset ilamı isteyebileceği-
Davacının Medeni Kanunun 639 ncu maddesine dayanarak açmış olduğu tescil davasının dinlenmesini sağlama bakımından (mirasçı olmadığı halde) mirasçılık belgesinin hükümsüzlüğünü istemekte menfaatı bulunduğundan, mirasçı aleyhine açmış olduğu «veraset belgesinin iptali» davasına bakılması gerekeceği-
«Mirasçılık sıfatının gizlenerek veraset ilamının alındığını» ileri süren kimseye, «veraset ilamının iptali» davası açmak üzere süre verilmesi gerekeceği-
«Veraset ilamının (senedinin) iptali» davasının, veraset ilamını (se-nedini) vermiş olan mahkemeden başka mahkemede de açılabileceği-
Yabancıların, Türkiye’deki taşınmazlar bakımından, veraset belgesi almak için mahkemeye başvurabilecekleri-
Gaipliğine karar verilen kişinin mirasının, öldüğü farzedilerek mirasçıları arasında paylaştırılması gerekeceği-
743 sayılı Medeni Kanunun yürürlüğünden önce ölmüş olan miras bırakanın terekesi hakkında, o dönemde geçerli olan hukuk kurallarının uygulanarak, kimlerin mirasçı olabileceğinin tesbiti gerekeceği-