Hasımsız olarak açılmış olan «veraset ilamı verilmesi»ne ilişkin davaya ancak «asli müdahale»nin mümkün olabileceği («Fer’i müdahale»nin mümkün olmayacağı)-
İslam hukukunda boşanmayanın özel bir şekle bağlı olduğu, sırf şahit beyanlarına göre boşanmanın gerçekleşmiş olduğuna karar verilemeyeceği-
Miras bırakanın Yunan, lehine mal vasiyet edilen kişinin ise İtalyan uyruklu olması halinde, vasiyetnamenin geçerliliği veya geçersizliği hakkında mahkeme kararı olmadan mirasçılık belgesi verilemeyeceği-
Mirasbırakanın son ikametgahının bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinin yetkisinin «kesin yetki» olduğu -
Veraset ilamı verilmesini isteyen davacının, Türk vatandaşı olması halinde, uyrukluğunun tesbit edilerek, Devletler Özel Hukuku kurallarına göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların, «mirasçılıktan çıkarılan kişilerin altsoyu olduğunu» tesbit ettirmekte hukuki yararları bulunduğu -
«Veraset ilamı» verilmesine ilişkin davaların nizasız kazayı ilgi-lendirdiğinden hasımsız açılmaları gerekirse de - mirasçılar aleyhine hasımlı olarak da açılabileceği-
Veraset ilamının dayanağını oluşturan nüfus kayıtlarının iptali halinde, yeniden veraset ilamı istenmesi gerekeceği-
Toplanan delillere göre, miras bırakanların ölüm tarihlerinin tesbit edilememiş olması haline de mahkemece «miras bırakanların ölüm tarih-leri taraflarca tesbit olunduğu zaman miras meselesi halledilmek üzere tarafların mirasçılık sıfatlarının tesbitine» karar verilmekle yetinilmesi gerekeceği-
Mirasçılık ilişkisinin, nüfus kayıtları yanında, tanıkla da kanıtlanabileceği-