«Veraset ilamları» nın, kesinleşmiş olsalar bile, maddi hukuk bakı-mından kesin hüküm teşkil etmediği, her zaman aksinin kanıtlanabileceği-
«Verasetin iptali»ne ilişkin davaların, her mirasçının bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği» -«Verasetin iptaline» ilişkin davalarda yetkinin söz konusu olmadığı (Bu davaların, «ölenin», «davalının» ya da «davacının» yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği)-
Miras bırakanın alacaklılarının, yetki belgesi alarak, miras bıra-kanın mansup mirasçısı hakkında vasiyetnameye dayanarak, veraset ilamı isteyebileceği-
Yabancıların mirasının açılacağı yer-
Miras bırakanın öldüğü tarihin yıl olarak bilinmesi halinde, mirasçıların belirlenmesi açısından kesin ölüm tarihinin araştırılmasına gerek bulunmadığı-
«Veraset ilamı verilmesi» ya da «verasetin iptali» için dava açan davacının yabancı uyruklu olması halinde -kendi ülkesinde dava açan Türkler’in teminattan muaf olmadıkları sürece- teminat yatırması gerekeceği-
Miras bırakanından daha önce hasımsız olarak mirasçılık belgesi almış olan davacının, «mirasçılık hakkının belirlenmesinin hatalı oldu-ğunu» belirterek, ayni mahkemede, «bu belgenin iptal edilip yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi» için dava açabileceği-
Anayasa Mahkemesince -miras paylarına ilişkin- verilmiş iptal ka-rarının, daha önce verilmiş olan veraset ilamlarındaki miras paylarına etkili olmayacağı-
Miras bırakanın Türk vatandaşı olup olmadığının İçişleri Bakanlığından sorulması gerekeceği-
Yabancı veraset ilamlarının tanınamayacağı-