Mirasçılığın, öncelikle nüfus kayıtlarındaki bilgilere göre, nüfus kayıtlarının bulunmaması halinde her türlü delille kanıtlanabiliceği; davacı, tanık deliline dayanmış olduğundan, tanıklarının isim ve adreslerinin bildirilmesi için mehil verilmesi, davacının göstereceği tüm delillerinin toplanması, irs ilişkisinin araştırılması için zabıta araştırmasının yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mirasçılık belgesi istemine ilişkin açılan davada, davacı vekili tarafından 09.07.2013 tarihli dilekçesi ekinde sunulan ve murisin eli ürünü olduğu iddia edilen 23.07.1997 tarihli mektup ile asli müdahil vekili tarafından 10.09.2013 tarihli dilekçesi ekinde sunulan ve murisin eli ürünü olduğu iddia olunan 11.10.1999 tarihli mektupların murisin eli ürünü olup olmadığının Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalar nüfus kayıtları ve her türlü delille ispatlanabileceğinden H. S.'in murisin mirasçısı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesi verilmesi hususunun TMK'nın 598. maddesinde düzenlenmiş olduğu; bu belgenin, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturduğu; ayrıca muris ile mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahip olduğu- Mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekeceği-
Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği-Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılacağı-
Mirasçılık belgesinin, aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturduğu, bu belgenin murisle mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında mirasın mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahip olduğundan mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak mirasçılık durumunun belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davalar çekişmesiz yargıya tabi olduğundan, bu davalar sonucunda verilecek kararlar şekli bakımından kesinleşmiş olsalar da maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmayacakları; açılan bu davalar sonucunda verilen kararların sonradan gerçeğe aykırı ve yanlış olduğunun anlaşılması halinde her zaman için aksi iddia ve ispat edilebileceği gibi, tespit hükmü niteliğindeki bu kararların sonradan açılacak başka davalarda kesin hüküm oluşturması ve mahkemeleri bağlamasının da düşünülemeyeceği- İster başkaları tarafından isterse kendisi tarafından hasımsız olarak açılan dava sonucunda mirasçılık belgesi alınmış olsa dahi, önceki mirasçılık belgesinde mirasçıların ve miras paylarının belirlenmesinde hata yapıldığını veya eski tarihli mirasçılık belgesinde ölümler nedeniyle paylarda değişiklik olduğunu ve bu hali ile eski tarihli mirasçılık belgesinin infazı hukuksal sorunlar oluşturacağını öne süren her mirasçının hasımsız olarak açacağı yeni bir dava ile mirasçılık belgesi verilmesini isteme veya önceki günlü mirasçılık belgesinde kendilerine pay verilen diğer mirasçıları hasım göstererek bu mirasçılık belgesinin iptali ile gerçeğe uygun yenisinin verilmesi istemiyle dava açma hakkı bulunduğunda kuşku duymamak gerekeceği-
Mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen mirasçılık belgesinin iptali ve yeniden düzenlenmesi davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği, kaldı ki mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığı, bu durum karşısında HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan bu dava bakımından HMK. mad. 382/2-c 6. bend uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davada mahkemece, murisin diğer mirasçılarının belirlenmesinin mahkemenin görevine girdiği gözetilerek mevcut kayıtlar gözetilmek suretiyle mirasçılık durumlarının belirlenmesi, gerekirse resen tanık dinlenmesi ve zabıta araştırması yapılması, nüfusta kayıtlı iseler nüfus aile kayıtlarının getirtilerek, mirasçılık durumları ile ilgili bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-
Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi söz konusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yöneltilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün, mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerektiği-