Davacı tarafından tenfizi talep edilen İtalya Devleti Milano Mahkemesi Legnano Bölümünün 21.12.2009 tarihli ve 1247/09 sayılı kararında; anılan mahkemenin kendi usul kurallarına göre belirli bir miktar alacağın tahsilinin hüküm altına alındığı ve bu haliyle 5718 sayılı Kanun'un 50 nci ve devamındaki maddeler kapsamında tanımlanan tenfizi mümkün olan bir mahkeme ilamı niteliğinde olduğu, dolayısıyla yabancı mahkemenin kendi hukukuna uygun şekilde vermiş olduğu dava konusu kararın, ülkemizdeki usul hukuku kurallarına göre bir icra emri veya emirname olarak değerlendirilerek tenfizi kabil bir ilam niteliğinde olmadığının söylenemeyeceği-
Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ve tenfize karar verilmesinin Türk kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediğine ilişkindir...
Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi talebine ilişkindir...
Uyuşmazlık, geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve alacak talebine ilişkindir...
Uyuşmazlık, geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve alacak talebine ilişkindir...
Yabancı mahkeme kararının tenfizi talebi- 7194 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin 18.05.2023 tarih, 2020/11 E. ve 2023/98 K. sayılı iptal kararı ile anılan düzenleme Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiğinden, mahkemece Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve davaya konu yabancı mahkeme kararının tenfiz şartlarına haiz olduğu da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- 
Yabancı mahkeme kararının tenfizi talebi- 7194 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin 18.05.2023 tarih, 2020/11 E. ve 2023/98 K. sayılı iptal kararı ile anılan düzenleme Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiğinden, mahkemece Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve davaya konu yabancı mahkeme kararının tenfiz şartlarına haiz olduğu da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
2004de  kesinleşen yabancı mahkeme kararı ile boşanmalarına karar verilmesine rağmen birlikte yaşamaya devam edip çocuk sahibi olan taraflardan kadının 2017 yılında Türkiye'de boşanma davası açması üzerine, erkek eşin 2018'de  "yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türk Mahkemelerince tanınması ve tenfizine ilişkin" karşı dava açması dürüst davranma kuralına aykırı mıdır? Yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararlarının tanıması ve tenfizi için belirlenmiş bir zamanaşımı süresinin bulunmadığı- Tanıma ve tenfiz davasına konu boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilâmının yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade ettiği- Yabancı mahkeme kararının verildiği ülkede boşanmış sayılan eşin, Türkiye'de bu kararın tanınmasını istemesinde hukuki yararı bulunduğu- Yabancı mahkemece verilmiş ve kesinleşmiş boşanma kararı karşısında, sadece bu kararın Türk mahkemelerince tanınmadığı ve eşlerin birlikte yaşamaya devam ederek çocuk sahibi oldukları gerekçe gösterilmek suretiyle; uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken yazılı hukuk kuralları bir yana bırakılarak, ancak zorunlu hâllerde düzeltici ve tamamlayıcı bir biçimde uygulanması gereken dürüstlük kuralına aykırı davranıldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir...
Yabancı mahkemece kendi maddi ve usul hukuk kuralları uygulanarak davanın çözüme kavuşturulduğu, kurulan hükümde kamu düzenine açıkça aykırı bir durumun söz konusu olmadığı, kararın davalı şirket vekiline Adalet Bakanlığı aracılığı ile tebliğ edildiği, yasal yollara başvurulmadan kararın kesinleştiği ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nun (5718 sayılı Kanun) 54 üncü maddesindeki tenfiz şartlarının oluştuğu-