Veraset ve intikal vergi beyannamesinde murise ait olduğu bildirilen taşınmazların tapu kayıtlarının istenmesi ile mirasbırakanın terekesine ait olduğunun anlaşılması halinde, taşınmazlarda uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmak suretiyle mirasbırakanın ölüm tarihi ve payı esas alınarak değerlerinin belirlenmesi ve terekenin aktifinde değerlendirilmesi gerekeceği- Mirasçılar ......, ........ ve ............ tarafından yöntemine uygun açılmış bir dava olmadığına göre; eldeki davada, adı geçen mirasçıların taraf sıfatı bulunmamakta olup; dolayısıyla, mahkemece, usulü dairesinde taraf sıfatı kazanmayan kişiler lehinde hüküm kurulmasının yasal olmadığı-
İhale sırasında şikayet eden vekilinin iddia ettiği gibi kargaşa oluştuğuna ve teklif vermesi muhtemel alıcıların dosyaya teklif veremediğine dair bir kanaatin oluşmadığı, dolayısıyla fesat iddiasının ispatlanamadığı- İİK'nun 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesinin, işin esasına girerek talebin reddine karar verdiği durumlarda, ihalenin feshini talep edeni, feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum edeceği- Yasanın para cezasına ilişkin bu hükmünün emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re’sen uygulanmasının gerekeceği- İlk Derece Mahkemesince, İİK’nun 134/2 maddesi ve dairemizin yerleşik içtihatlarına göre işin esasına girilerek şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin doğru olduğu- Mahkemece işin esasına girilerek şikayetin (ihalenin feshi talebinin) reddine karar verilmiş olduğundan -ihale bedeli, muhammen bedelin üstünde olsa dahi- şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Mirasçılıktan çıkarma isteğine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Adi ortaklıkta takibin tüm ortaklar tarafından başlatılması gerektiği, iş ortaklığının pilot ortağın ve ortaklığı her konuda temsile tam yetkili şirktetin de tek başına takip açamayacağı-
Dava, sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkindir...
Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması hususunun bir dava şartı olduğu- Dava şartı noksanlığının yargılamanın her aşamasında Mahkemelerce re’sen gözetileceği- Somut olayda; davacı şirket vekilinin davada vekalet ehliyetine sahip olup olmadığı araştırılmak suretiyle, dava şartının bulunup bulunmadığının tereddütsüz belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve yönetmelikteki hesaplama yöntemine uygun, davacıdaki travma sonrası stres bozukluğunun kalıcı olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli, içerisinde ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile ortopedi ve travmatoloji uzmanının da bulunduğu heyetten denetime elverişli maluliyet raporu alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...İki davanın konusunun aynı olmaması halinde, her iki davanın netice-i talep kısmının farklı olması nedeniyle davaların birbirine derdestlik oluşturmayacağı-
4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılacak davalarda, zarardan Hazine sorumlu olacağından; davanın açıklanan niteliğine göre; davalı Orman Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı Hazine yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan hacizlerin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı-
Hakem Heyetince Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı davacının teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu-