Öninceleme duruşması ve duruşmada yapılması gerekli olan işlemler yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilemeyeceği- Tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davada, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenmesi; bu konularda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, HMK. mad. 137 ve 140 uyarınca, ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi ile iddianın esasının araştırılması, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli araştırmanın yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı vekilinin katılacağı duruşmaların dosya numaralarını da belirterek somutlaştırdığı mazeret dilekçesinin geçersizliğine dair herhangi bir tespit yapmayan ve dilekçeyi işleme de almayan mahkemece mazeret bildirmeksizin ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve ysaya aykırı olduğu-
Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasında; başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden peşin nispi ilam harcı alınarak duruşma açılması, duruşma gün ve saatini bildiren tebligatın alacaklı vekiline yöntemine uygun olarak tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra gösterecekleri delillerin toplanması, deliller değerlendirilerek, taraflara bu konuda beyanda bulunma olanağının tanınması oluşacak sonuca göre işin esası hakkında hüküm verilmesi gerektiği- 
Davacı vekilinin 23/06/2015 tarihli duruşma için sunduğu mazeret dilekçesinin başka bir mahkemenin yazı işleri müdürü tarafından havale edildikten sonra dosyaya konulduğu halde; mazeret bildirmeksizin davanın 2. defa takipsiz bırakıldığı, öncesinde de dosyanın işlemden kaldırılmış olması nedeniyle HMK m. 320/4 deki şartların oluştuğu şeklinde yerinde olmayan gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmakla, mazeret dilekçesinin sahteliği iddia ve ispat edilmediğinden, davacı vekilince süresinde dosyaya sunulan mazeret dilekçesinin değerlendirilmesi ve hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Hukuka güven ilkesinin bir sonucu olarak davacının ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı kuralının 01.10.2011 tarihinden önce bir kez işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyalar için 6100 sayılı HMK'nun yürürlük döneminde de uygulanması gerektiğinin kabulü gerekeceği,  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1992/11-702 E, 1993/48 K sayılı kararının da bu yönde olduğu-
Kayıp-kaçak bedelinin mesken elektrik abonesine iadeye yönelik Tüketici Hakem Heyeti Kararına itiraz (iptal) davası basit yargılama usulüne tabi olup 6100 sayılı HMK’nın 320/1. maddesi uyarınca mahkemenin, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verilebileceği-
Aynı alacağa ilişkin eski tarihli derdest icra dosyası sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlular vekilinin mazereti yerinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece borçlular vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek duruşmanın ertelenmesi gerekirken, mazeretin reddi ile HMK'nun 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Verildiği anda kesin olan görevsizlik veya yetkisizlik kararlarında tarafların, karar tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiğine ilişkin HMK.'nun 20/1. maddesinde yer alan: "Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir." düzenlemesinde yer alan “bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten” ibaresinin hak arama özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle iptaline dair Anayasa Mahkemesi'nin kararı- 23.02.2016 gün ve 29633 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan gerekçeli kararın, Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren dokuz ay sonra yürürlüğü girmesine karar verildiği-
Muris muvazaası iddiasına dayalı davalar, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği; ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar ile sınırlı olmak üzere tanık dinleme, belge inceleme, bilirkişi görüşü alma, keşif yapma ve yemin teklif etme gibi işlemler yapılabileceği; ancak tahkikata yönelik işlemler yapılamayacağı-