Haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebi-
Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımda sarf edilen söz ve ifadeler nedeniyle manevi tazminat, paylaşımın kaldırılması ve kararın yayınlanması talebi-
Gazetede yapılan haber nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddiası ile manevi tazminat ve kınama kararının yayınlanması talebi-
Gazete haberleri nedeniyle davacıların kişilik haklarının saldırıya uğradığı, maddi zararlarının oluştuğu iddiası ile maddi ve manevi tazminat talebi-
Davalı tarafından sosyal medyada " zennup 1884 bir çakallık efsanesi" başlığı altında sarf edilen söz ve ifadelerle eleştiri sınırlarının aşılmadığının; Anayasa Mahkemesinin pek çok kararında da benimsendiği gibi, demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden olan ve toplumun ilerlemesi, bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade özgürlüğü, sadece kabul gören veya zararsız yahut kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil, aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerli olup, yine pek çok kararında ifade özgürlüğünün bir dereceye kadar abartıya hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiğini kabul ettiğinin, demokratik toplum tarafından meşru sayılabilecek nitelikte, ifade özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığının; diğer bir paylaşımda sarf edilen sözlerin muhatabının ise davacı değil dava dışı şirket ortağı olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olduğu-
TV 8 adlı televizyon kanalında 04.03.2013 tarihinde yayınlanan “Aramızda Kalsın” isimli programda davacı hakkında sarf edilen söz ve ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu-
Davanın; davalının Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlar ile davacının, özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edilip edilmediğine ilişkin olduğu-
Davacının taraf olduğu adli bir olay yayın yapılırken davacının sosyal medya hesabından alındığı anlaşılan özel yaşamına ilişkin birçok fotoğrafın kullanıldığı; dava konusu haberin başlığı, kullanılan fotoğraflar, sarf edilen söz ve ifadelerle özle biçim arasındaki dengenin bozulduğu, kamuya mal olmuş bir kişi olmayan davacı hakkında yapılan bu habere ulaşılabilir olunmasında bir kamu yararı bulunmadığı, basın özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilemeyeceği, davacının kişilik haklarına saldırı olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile dava konusu haberin yayından kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık; davalılar tarafından 2017-2020 yılları arasında medya kuruluşlarına verilen röportajlar ve sosyal medyada yapılan paylaşımlar nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddiası ile kişilik haklarına saldırının önlenmesi talebine ilişkindir...
Somut olayda, her bir davacı için ayrı ayrı talepte bulunulmasına rağmen, mahkemece davacıların manevi tazminat istemleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadığından, ayrıca karar başlığında davacıların adına yer verilmiş olmasına karşın, hüküm fıkrasında kabul edilen miktar yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde “davacıya verilmesine” şeklinde hüküm tesis edildiğinden, mahkemece; davacıların istemleri ve HMK’nın 297 nci maddesinde gösterilen kurallar gözetilmeksizin, her bir davacının manevi tazminat istemine ilişkin ayrı ayrı ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde açık ve net karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı-
