Türk Medeni Kanununun 289. maddesine göre,:“koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorunda olduğu, çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olduğu, gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihten işlemeye başlayacağı - TMK.'nun 289. maddesinde öngörülen süre hakdüşürücü süre olup, hakim tarafından resen dikkate alınması gerekeceği, davacı, gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığını iddia ve ispat etmiş de olmadığından, açıklanan yasal düzenleme dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davanın reddine dayanak gösterilen Türk Medeni Kanununun 289. maddesindeki "5 yıllık" hak düşürücü süre 7.10.2009 tarihli 27369 sayılı resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 25.06.2009 gün ve 2008/30 esas, 2009/86 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulamayacağı-
Türk Medeni Kanununun 289. maddesindeki "5 yıllık" hak düşürücü süre 7.10.2009 tarihli 27369 sayılı resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 25.06.2009 gün ve 2008/30 esas, 2009/86 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup, bu husus dikkate alınarak karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davacıdan yatırılması istenen avansın yapılacak DNA testi için gereken giderler olduğu anlaşılmakta olup, delil avansının sürede yatırılmamasının yaptırımının ise o delilden vazgeçilmiş sayılması gerekeceği-
Kocanın soybağının reddi davasını, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorunda olacağı-
Hukuki nitelendirmenin yanlış yapılmış olmasının, davacının aleyhine hak düşürücü sürenin geçtiği şeklinde yorumlanamayacağı-
İstek, Türk Medeni Kanunun 289. maddesinde yer alan soybağının reddi niteliğinde olmayıp, babalık hükmüne karşı yargılamanın iadesi isteğine ilişkin olup, gereğince iadei muhakeme talebini kapsayan dilekçenin, hükmü veren mahkemeye verilmesi gerekeceği-
Davanın tanımanın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, Cumhuriyet Savcısı’nın talebi Türk Medeni Kanununun 298. maddesine dayanmakta olup, 4787 sayılı Yasanın 5133 Sayılı Yasa ile değişik 4/1. maddesi gereğince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından kaynaklanan davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor