Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülüklerin; genel merkezde parti tüzel kişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılacağı- Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esasların, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunacağı- Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde, partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları  hizmet sözleşmeleri de dahil her türlü sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzel kişiliğinin hiçbir suretle sorumlu tutulamayacağı, merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzel kişiliği aleyhine takipte bulunulamayacağı, bu takdirde sorumluluğun, sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olacağı-
İşveren tarafından görevli bulunduğu yerden başka yerlere geçici görevle gönderilen işçiye görevi sırasında ihtiyacını karşılamak amacıyla yapacağı ek masrafları karşılaması için ödenen harcırahlar, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacağı-
Davalı iş yerinin hangi tarihler arasında kanun kapsamında olduğunu davalı Kurumdan sormak, davalı işverenin hangi tarihlerde vergi mükellefiyetinin bulunduğunu araştırmak, davacının murisinin sürücü belgesinin bulunup bulunmadığını, sürücü belgesi varsa hangi tarihte verildiğini belirlemek, davalı işveren adına kayıtlı araç bulunup bulunmadığını araştırmak, davalı Kurumdan ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarının tamamının araştırılıp gönderilmesini istemek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ... ... Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra tarafların talepleri ile bağlı olunduğunu, talebin aşılamayacağını da göz önünde bulundurarak sonucuna göre karar vermek gerektiği-
Davacı adına işe giriş bildirgesi verilen işyerinin davacının eşine ait olduğu anlaşılmış olup, bir kimsenin eşinin sigortalı çalışmasını bildirmemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de, çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözlerinin değerlendirilmesi, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmesi gerektiği, bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusunun hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği-
Davalılardan işverene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istendiği davada; davacının hizmetinin geçtiği 1029214 sicil numaralı iş yerinden ihtilaflı döneme dair dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini getirtmek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle iş yerine o tarihte komşu olan diğer iş yerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanları; yoksa iş yeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki iş yerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı, bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye'de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası priminin alınmayacağı, bu bent kapsamında yurt dışındaki iş yerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primlerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılıktan sayılacağı-
Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkin davada; davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği- Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılıp, bu koşul oluşmuşsa iş yerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenip daha sonra çalışma olgusunun varlığının özel bir duyarlılıkla araştırılması gerektiği- Çalışma olgusunun her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilip dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde iş yerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmesi gerektiği-
Hizmet tespiti istemine ilişkin davada;  işin esasına girilerek davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri uyarınca araştırma yapılarak davacının nizalı dönemde hizmet akdine dayalı olarak çalışması olup olmadığı ortaya konulduktan sonra çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzel kişi işveren, Sosyal Güvenlik Kurumu ile zorunlu dava arkadaşı olduğu, Hal böyle olunca, bu davada husumet çalışmanın geçtiği işverenlere düşeceği-