Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkının davalılara geçeceği-
Haksız fiile ilişkin davalardaki yetkinin, "kesin yetki" olmadığı, "seçimlik yetki" olduğu- Kasko poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin davada, ; davalılardan ...Sigorta'nın yerleşim yeri yetki çevresinde olan mahkemede dava açılmış olup, davalı .... Sigorta'nın yetki itirazı olmayıp, kamu düzenini ilgilendiren bir yetki kuralı da olmadığından, tensiple resen yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Her üç davalı açısından ortak yetkili mahkeme bulunmadığı anlaşıldığından, davalı sigortacı açısından yetkili yer mahkemesinin diğer davalılar bakımından da yetkili olduğu-
Davalı borçlunun ikametgah adresi İstanbul olup HMK'nun 7/1 maddesi gereğince davacı davalılardan birinin ikametgah mahkemesinde dava açmasının mümkün olduğu- İİK mad. 278/3-1-2 gereğince davalılar arasındaki akrabalık bağı ve ivazlar arasındaki fahiş fark dikkate alındığında, davalılar arasındaki tasarruf "bağış niteliğinde" olup iptali gerekeceği- Davacıya takip konusu alacak ve ferileri ile dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekeceği-
Çekten kaynaklanan borcun alacaklısının, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği- Muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazandığından, HMK. mad. 10 gereğince ifa yeri olarak TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline geleceği-
Borçlu birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabileceği, bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları-
Bonoda, keşideci ve lehtar gerçek kişiler olup, tacir olmadıkları görüldüğünden, ortada geçerli bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı; ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun geçerli yetki itirazı nedeniyle ihtiyati haciz kararına itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Yetki sözleşmesinin tacir olmayan avalisti bağlamayacağı- Takip konusu bonoların tanzim edildiği yerler gösterilmemiş olup; anılan senetleri tanzim edenin adresinin ise, Kaş olduğu, söz konusu bonolarda tanzim yeri ve ödeme yerinin Kaş olduğu, muteriz borçlu ile diğer takip borçlusunun adreslerinin Kaş olduğu ve sözü edilen borçlulara ödeme emrinin anılan yerlerde tebliğ edildiği görüldüğünden, muteriz borçlunun ikamet adresi ve gerekse bonoların tanzim yerleri Kaş olduğundan borçlu hakkındaki icra takibi yönünden Kaş İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğu-
Davalı borçlu ile davalı 3. kişi arasında arasında İİK. mad. 282 gereğince zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve yetki itirazının zorunlu dava dava arkadaşları tarafından birlikte yapılması gerektiği-
Bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, davanın bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği ve HMK. mad. 16 uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılabileceği- 2918 sayılı KTK'nın 110. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davaların, ihtiyari ve zorunlu sorumluluk sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği- KTK'nın 110. madde son cümlesinde yer alan kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de dava açılabileceği kuralının kesin yetki kuralı olmadığı ve davacıya tanınan bir seçimlik hak olduğu- Davacının, davasını genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirisinde açmadığı ve yetkisiz bir mahkemede açtığı durumda seçme hakkının davalılara geçeceği- HMK. mad. 19 uyarınca, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği-