Davada TMK'nın 713/2. maddesinde yer alan “ölüm” sebebine dayanıldığına göre, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların delillerinin dayanılan sebep dikkate alınarak toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre işin esası ile ilgili bir hüküm kurulması gerektiği-
TMK. mad. 713/2 gereğince açılan davalar, kamu düzeni ağırlıklı davalar olup, bir bakıma mahkemece res’en araştırma ve inceleme yapma zorunluluğu olduğu ve bu davaların kayıt maliklerine kayyım atanmak suretiyle yürütülmeyeceği, inceleme ve araştırma yapılarak taraf teşkilinin sağlanması ve taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-
Mahkemece, davalı Hazine tarafından açılan ve kabul ile sonuçlanan dava ile Hazinenin son mirasçı olarak tespitine karar verilmiş olması da göz önünde bulundurularak TMK.nun 713/2 maddesinde belirtilen "...maliki 20 yıl önce ölmüş.." hukuki sebebi yönünden de olumlu ve olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği- HMK'nun 26. maddesine göre hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, taraflarca dayanılan hukuki sebepler mahkemece kabul ve ret gerekçeleri açıklanmak suretiyle hükümde ayrı ayrı karşılanması gerektiği-
Tapu kaydı, tedavül kayıtlar ve kadastro tutanağındaki açıklamalara göre kayıt maliki tanınan ve bilinen kişi oluğundan, mahkemece, tapu iptali ve tescile ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
TMK. mad. 713/3 gereğince açılacak tescil davalarında, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin re’sen davalı olarak gösterilmesi gerektiği- Tescil konusu taşınmazın çevresinde orman niteliğindeki alanlar bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece taşınmaz başında keşif yapılarak dava konusu yerlerin zemin üzerinde tespit edilmesi, mahalli bilirkişi ve teknik bilirkişiler aracılığı ile kroki üzerinde işaretlenmesi, dava konusu yerlerin net olarak belirlenmesi bakımından açılmamış sayılmasına karar verilen dava dosyasından yararlanılması, çevresinde orman niteliğindeki yerler bulunması nedeniyle orman harita ve belgeleri istenilerek usulüne uygun olarak orman araştırma ve incelemesi yapılması ile bir karar verilmesi gerektiği-
Mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın kadastro sonucu 03.07.1986 tarihinde davalıların mirasbırakanı H. Yağcı adına tescil edildiği, kayıt malikinin 10.11.1939 tarihinde öldüğü anlaşıldığı- Davanın açıldığı tarih ile taşınmazın tescil tarihi ve kayıt malikinin ölüm tarihi arasında 20 yılı aşkın bir süre geçtiği ancak mahkemece, davacının olağanüstü zamanaşımıyla kazanabilmesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığına ilişkin yapılan araştırmanın yeterli olmadığı- Keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, davacının zilyetliğinin hangi tarihte başladığının ve ne şekilde devam ettiğinin, kesintiye uğrayıp uğramadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, taşınmazın davacıdan önce ne şekilde ve kimler tarafından kullanıldığının tespit edilmesi gerektiği-
Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişinin, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebileceği- Aynı koşullar altında, maliğin tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebileceği- Tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı-Davanın konusunun, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan olunacağı- Son ilandan başlayarak üç ay içinde kanunda sayılan koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hakimin tescile karar vereceği- Mülkiyetin birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olacağı- Davalılar ve itiraz edenlerin, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebileceği-
TMK'nun 701 ve 702. maddeleri gereğince terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu-Elbirliği mülkiyetine tabi terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir veya birkaç mirasçının tek başına dava açmasının olanaksız olduğu- TMK'nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranacağı, dava açmada bir tasarrufi bir işlem olduğundan tüm mirasçıların birlikte açmaları gerekeceği- Dava sadece mirasçılardan ... tarafından açılmış, davacı vekili taşınmazın vekil edeni adına tescilini istemiş, mirasçılardan ... ile ... davaya muvafakat ettiklerini yazılı olarak bildirmiş iseler de, mirasçılık belgesi ve nüfus kayıtlarından bu kişiler dışında başka mirasçıların bulunduğu anlaşıldığı-
Tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olmadığı, ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabileceği, kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nun 713/2. maddesindeki düzenlemeler olduğu, TMK'nun 713. maddesinin 2. fıkrasına dayalı olarak açılan davaların başarıya ulaşması; bu fıkrada belirtilen koşullar yanında aynı zamanda 713/1. fıkrasındaki koşulların da gerçekleşmiş bulunmasına bağlı olduğu, çünkü 2. fıkrada; “aynı koşullar altında…” denilmek suretiyle aynı maddenin 1. fıkrasına atıfta bulunduğu anlaşıldığı, bu nedenle 1. fıkradaki koşulların araştırılıp belirlenmesinin zorunlu olduğu, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmesi gerekeceği-
Tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesine imkan tanıyan TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan üç halden biri olan “…ölmüş…” ibaresi , “Anayasa Mahkemesi'nin 17.03.2011 tarih ve 2009/... Esas, 2011/... Karar sayılı kararıyla iptal edilmişse de, Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun kabul edildiği, bundan ayrı, harici satış senetleri sadece tapulu taşınmazın satın alındığı tarihten itibaren kural olarak satın alan kişi veya kişilerin zilyetliğinin hangi tarihte başladığı bakımından kabul edilebileceği, bunun dışında tapulu taşınmazların TMK'nun 706, TBK'nun 237, 2644 sayılı TK'nun 26. maddesi gereğince alım ve satımları resmi şekilde yapılmadığı sürece hukuken geçerli bir sonuç doğurmayıp, alıcıya herhangi bir hak bahşetmeyeceği, TMK'nun 713/1. maddesine dayalı istek hakkında da hiç şüphesiz olumlu bir sonuç doğurmayacağı, yani, tapulu taşınmazların kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmesinin mümkün olmadığı, sadece bunun tek istisnasını TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan hukuki sebeplere dayalı olarak açılan davaların oluşturduğu-