Davacı tarafça dava konusu taşınmazın 10.05.1968, 14.06.1968, 17.06.1968 tarihli noterde düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmeleri gereğince bedelleri ödenerek murisleri tarafından zilyetliğinin devralındığı, uzun yıllardır kendileri tarafından kullanıldığı ve bir kısım davalıların murisleri olan maliklerin ise 1980 tarihinden önce ölmeleri nedeniyle, TMK 713/2. maddede düzenlenen ölüm sebebiyle kazanım koşullarının oluştuğu iddia edilmiş ise de, mahkemece dayanılan iddia ve hukuki sebebe göre araştırma yapılmadan, davanın hukuki nitelendirmesinde hataya düşülerek TMK’nin 713/1. maddesinde düzenlenen olağanüstü zamanaşımı nedeniyle tescil davasına yönelik araştırma yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı- Yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davalı ... mirasçılarına usulüne uygun tebligat çıkarılarak davaya dahil edilmeden, savunma hakları kısıtlanarak aleyhlerinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Tapulu taşınmazın haricen satımı geçerli olmadığından harici satıma değer verilemeyeceği ayrıca, 26.05.1954 tarihli ve 7/17 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca elbirliği mülkiyetinde, mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik işlemeyeceğinden olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile hak iktisap etmek mümkün olmadığından, taksim olmadığı takdirde bir mirasçının zilyetliği diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağından, kazandırıcı zamanaşımı koşullarının da oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Harca tabi bir davada harç tamamlatılmadan davanın esasına girilemez, ancak bu eksikliğin giderilmesi için ilgili tarafa süre verilmelidir, Mahkemece davacıya harcı tamamlaması için usulüne uygun olarak süre tanınması, yatırılması gerekli harcın miktarının hesaplanarak ilgili muhtıraya derc edilmesi, harcın yatırılması halinde işin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi, harcın belirlenecek süre içerisinde yatırılmaması halinde ise Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi gereğince, dosyanın, işlemden kaldırılıp (HMK mad. 150), yasal süresi içinde yenilenmediği takdirde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesine göre açılan kadastro tespiti öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve tespit sonrası TMK’nin 713/2 maddesine göre bilinmeme nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
Kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK'nin 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescili isteği-
Dava şartı, kamu düzeni ile ilgili olduğundan davacı tarafça ileri sürülmese dahi mahkemece; tereke adına dava açmayan ve taşınmazın babasından kaldığını ileri süren davacıdan bu devir hakkında açıklama istenmesi, taksim, bağış, satış vs. gibi nedenlerden birine dayanması durumunda, bu hususu kanıtlaması için süre ve imkan verilmesi, bundan sonra iddianın ileri sürülüş şekline göre, öncelikle dava şartı üzerinde durulması, çekişme konusu taşınmazın halen elbirliği mülkiyetinde ve davacının zilyetliğinin tereke adına olduğunun anlaşılması durumunda, davacı tereke adına dava açmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi, taşınmazın tereke malı olmadığının saptanması yani tüm mirasçılarının katılımıyla yapılan terekenin paylaşımı ile satış yada bağışla davacıya intikal ettiğinin davacının zilyetliğinin kendi nam ve hesabına olduğunun tespit edilmesi halinde ise davacının kullandığı/zilyetliğindeki yer yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK'nin 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescili isteği-
Kadastro tespitinden önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, harici satın alma hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK'nin 713/1 ve 996, 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi gereğince açılmış mülkiyetin aktarılmasına-
Tapu kayıt maliklerinden ...’nin 1992 yılında, ...’in 1995 yılında öldüğü ve temyize konu eldeki davanın 27.12.2007 tarihinde açıldığı anlaşıldığına göre, TMK’nin 713/2. maddesinde aranan 20 yıllık zamanaşımı süresinin adı geçen kayıt malikleri yönünden dolmadığından bahsi geçen 2 kayıt malikinin payı yönünden davanın kabulünün isabetli olmadığı- Mahkemece dava konusu taşınmazın keşfine sadece fen bilirkişisi götürülmesi, bu pay sahibine ilişkin olarak TMK'nin 713/2. maddesindeki zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, taşınmazın zilyetliği ve niteliği hususundaki tanık beyanlarının yerinde ziraat bilirkişisi tarafından değerlendirilmemesinin doğru olmadığı- TMK'nin 713/2. maddesine dayalı uyuşmazlıklarda davanın başarıya ulaşması halinde kayıt malikinin mirasçıları olan davalı gerçek kişilerin yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları-
Yeni Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi dikkate alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân tanındığı ve kayıt düzeltimleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğunun görüldüğü, davacılar vekili tarafından bahsi geçen Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri gereği, tapu kaydında düzeltim için gerekli başvurular yapılmış ancak henüz süreç tamamlanmadığından, tapuda isim tashihi davası açılmadan önce kanuni düzenlemelere göre öncelikle idari yolların tüketilmesi, sonrasında isim tashihi davası açılması gerekeceği, o halde, mahkemece, mevzuata göre yapılması gereken işlemlerin tamamlanması beklenilip, oluşacak sonuca göre, toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir iken, tapuda isim tashihi davası açılmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-