Davanın, TMK'nin 713/1. fıkrasındaki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve 2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu- Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olmadığı- Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olabileceği- Kanunun açıkça izin verdiği hallerden birinin de TMK'nin 713/2. maddesindeki düzenlemeler olduğu- Anılan maddede, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denildiği-
Davacılar vekili dava dilekçesinde TMK'nin 713/2. maddesinde yer alan ölüm sebebine dayandığına göre öncelikle kayıt malikinin hasımlı (hasım Hazine olmak üzere) veraset belgelerinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, sağ mirasçıları varsa davanın bu mirasçılara karşı yöneltilmesi, taraf teşkilinin bu suretle sağlanması, bu yolla da taraf teşkili sağlanamadığı takdirde ilanen tebliğ yolunun düşünülmesi, mirasçıları yoksa TMK'nin 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu gözetilerek davaya devam edilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması, kayıt maliki veya mirasçılarının davada kayyım vasıtası ile temsil edilemeyeceğinin gözetilmesi, ondan sonra işin esasına girilerek TMK'nin 713/2. maddesindeki olumlu olumsuz koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Mahkemece, taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıklarda nizalı taşınmazın bulunduğu yerde yöntemine uygun olarak keşif yapılması, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının 6100 sayılı HMK'nin 243 ve 244. madde hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağrılmak suretiyle mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, davaya konu satış senedi aslının getirtilerek yapılacak keşifte uygulanması, taşınmazın kimden kime kaldığı, satış senedinin taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, davacının dava konusu taşınmazı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve TMK'nin 713/1. maddesi hükümleri gereğince malik sıfatı ile kullanıp kullanmadığının etraflıca araştırılması, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan ve toplanacak taraf delilleri tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Tapu kaydı ve tapulama tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikleri mirasçılarının kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, adı geçenlerin tapu kayıtlarında, tapulama tutanaklarında isimleri bulunan, tanınan ve bilinen kişilerden oldukları anlaşıldığından TMK’nin 713/2. maddesinde belirtilen "…maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan.." kişi olarak nitelendirilmeleri mümkün olmadığı-
Kayıt malikinin tespit tarihi öncesi ölmüş olması ve tapu kaydının ölü kişi adına oluşması durumunda TMK 713/2 ölüm nedeninin uygulanmasına engel bir durumun söz konusu olmadığı- Mahkemece her bir taşınmaz başında keşif yapılarak TMK’nin 713/2. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin açık ve net olarak ortaya konulması gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidilmesinin doğru olmadığı- TMK'nin 713/2. maddesine dayalı olarak açılan davalarda, davanın kabul edilmesi halinde dahi kayıt maliki ile mirasçılarına yargılama giderleri yükletilemeyeceği, harç ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulamayacakları-
Temyize konu mahkeme kararı incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde TMK‘nin 713/2. maddesinde birden fazla hukuki sebebe dayandığından bahisle tüm nedenlere dayalı olarak değerlendirme yapıldığı ve mahkemece ...’nın tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşıldığı kanaatine varıldığı, mahkemece son bozma ilamına uyulduğu halde her iki bozma ilamındaki hukuki nitelendirme dikkate alınmaksızın değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı, dava TMK’nin 713/2 “... maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan ...” hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğuna göre gerek tapunun edinme sütunu gerekse mahkemece “...”nın bilinen kişi olduğunun kabulü göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tapu kayıt maliki ... kızı ...'nun Mısır'da oturduğuna dair tapu kaydındaki şerh ile nüfus kayıtlarına göre beş çocuğunun olması, davalı vekili tarafından sunulan yabancı ülke veraset ilamı da dikkate alınarak mirasçılarının kesin bir biçimde saptanabilmesi için hasımlı olarak mirasçılık belgesinin alınıp dosyaya konulması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, mirasçılık belgesine göre belirlenecek mirasçıların davaya dahil edilmelerinin sağlanarak davaya devam edilmesi gerekeceği- Dava konusu .......... parselin edinme sebebine dayanak tespit tutanağı, ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kaydı ve dayanakları ilgili kurumlardan getirtilerek “...maliki 20 yıl önce ölmüş...” hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin üzerinde durulmadan ölüm sebebine dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
İmar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nin 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına-
Bu tür uyuşmazlıklarda davanın kayıt maliki ve maliklerine, onlar ölmüş ise usulen belirlenecek mirasçılarına yöneltilmesi, hiç mirasçı bırakmadan ölmüşler ise TMK'nin 501. maddesi hükmü göz önünde tutularak davanın Hazine'ye yöneltilmesi, öncelikle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra uyuşmazlığın esasına girilmesi gerektiği hususları da göz önünde bulundurularak, hasımlı veraset ilamı alınarak, tapu maliki ile dosyada yer alan veraset ilamındaki kişinin aynı kişi olup - olmadığı hususunun her türlü tereddütten uzak bir şekilde belirlenmesi, tüm mirasçıların davaya eksiksiz olarak katılımının sağlanması, iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak deliller doğrultusunda ölüm hukuki sebebine dayalı olarak da olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından ölüm hukuki sebebine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu halde, mahkemece tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın satışı resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ölüm hukuki sebebine dayalı olarak inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmadığı, o halde, mahkemece yapılması gereken işin, iddia ve savunma çerçevesinde, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek TMK’nin 713/2. maddesindeki ölüm nedenine dayalı tapu iptali ve tescil şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibaret olduğu-