Kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olsa da, davanın kabulü halinde, mahkemece davayı kabul beyanına üstünlük tanımak suretiyle işlem yapılması gerektiği-
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı Hazine adına ihdasen oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil isteğine ilişkin davada, çekişmeli taşınmazların niteliğinin belirlenmesi için dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları getirtilerek üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken, tek hava fotoğrafı esas alınarak bu fotoğraf üzerinde bu konuda uzmanlıkları bulunmayan ziraat ve jeoloji mühendisleri tarafından inceleme yapılmış, jeodezi bilirkişisi tarafından hava fotoğrafında taşınmazın yeri işaretlenmekle yetinilmiş, taşınmazın imar kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamış olup bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamayacağı-
İmar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 4721 sayılı TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin uyuşmazlık- Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle belirlenmeli, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, önceki keşiflerde görev almamış 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, Mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, önceki raporları irdeler şekilde ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan, hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde önceki raporlar ile karşılaştırmalı olarak rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan yerin tescili istemi- Bozma kararına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşacağı- Bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerektiği- Bozma kararında taşınmazın imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne zaman yapıldığı ve tamamlandığının araştırılması gereğine işaret edilmiş olup bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, 1985 yılı hava fotoğrafının çekişmeli bölümü kapsamadığı, 1999 yılı hava fotoğrafının ise tek olması ve 3 boyutlu görüntü elde edilemediği gerekçesiyle inceleme yapılamadığı belirtilmek suretiyle yöntemince hava fotoğrafı incelemesi yapılmaması ve ziraat bilirkişisinin taşınmazın imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne zaman imar ihya işlemlerinin tamamlandığı hususlarını açıklamayan, taşınmazın keşif günündeki durumunu belirten soyut içerikli raporu ile yetinilmesi, davacı yönünden belgesiz araştırması yapılması istenildiği halde yöntemince araştırma yapılmamasının hatalı olduğu-
Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki sebebine dayalı olarak 4721 sayılı TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin dava- Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve hangi sebeple tescil harici bırakıldığı hususu Kadastro Müdürlüğünden sorularak belirlenmeli, taşınmaz bölümünün imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği Alanya Belediye Başkanlığı ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak imar planının onaylı bir örneği ve eki belgeler dosya arasına getirtilmeli, taşınmaz bölümü imar planı kapsamına alınmış ve imar planı dava tarihinden önce kesinleşmişse bu tarihten, imar planı kapsamında değilse dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı evrelerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az 3 tanesi Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celp dilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümünün ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümünün evveliyatı itibariyle taşlık, kayalık, çalılık gibi imar-ihyaya imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümünün yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmelidir.
Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan tescil davasında; hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca ilgili kamu tüzel kişileri olarak davada taraf olarak yer almaları gerektiği-
Kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptal ve tescil isteği- Mahkemenin bozmadan önceki kararında, ..tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 2.400,00 metrekarelik taşınmaz bölümü hakkında verilen ret kararı davacı tarafından temyize getirilmediği için davalı Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu halde, bu kez hükme esas alınan ... tarihli bilirkişi raporunda bu kısma tekabül eden aynı bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır. Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen ÇÇÇ tarihli rapor ekinde yer alan krokide (A) ile gösterilen 2.400,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümüne yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı taraf yararına doğan usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanun’un 713. maddesi uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, 25 nolu zeytincilik parseli ve komşularını birarada gösteren zeytincilik tevzi ve parselasyon haritaları dosyaya getirtilmeli, tapulama paftası ile zeytincilik tevzi haritası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek uygulanmalı ve ayrı renkli kalemlerle gösterilmelidir. Dava konusu taşınmazın komşu parsellerinin kadastro tutanakları dosyaya getirtilmeli, dava konusu taşınmaz komşu taşınmazlarıyla birlikte değerlendirilmeli, aynı zamanda dava konusu taşınmazın komşularına ilişkin dava olup olmadığı da araştırılmalıdır. 25 numaralı zeytincilik parseline ve komşu zeytincilik parsellerine ilişkin tüm kayıt ve belgeler getirtilmeli, bunların 3573 sayılı Kanun kapsamında tapu kaydının oluşup oluşmadığı, oluşmuşsa revizyon görüp görmediği araştırılmalıdır. Ayrıca 25 numaralı zeytincilik parseli ve komşu zeytincilik parselleri birleştirilerek aynı kroki üzerinde gösterilmeli, bu krokinin kadastro paftası ile uyumu denetlenmeli, uyumsuzluk halinde sebepleri açıklanmalıdır.
Dere yataklarının devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu, dolgu yapılarak dere yatağının tarım alanına dönüştürülmesinin 3402 sayılı Kanun'un 17. maddesi anlamında imar-ihya sayılmayacağından zilyetlik yoluyla kazanılmasının hukuken mümkün olmadığı-
Dava konusu taşınmazın evveliyatından beri orman olmadığı, yapılan keşif ve alınan raporlara göre de orman içi açıklık ya da boşluk olarak değerlendirilemeyeceğinden davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu-