Yurt dışında yaşayan davalı adına kayıtlı ticari takside şoförlük yapan davacının çalışmasının iş sözleşmesine mi yoksa kira sözleşmesine mi dayandığı, burada varılacak sonuca göre iş mahkemesinin görevli olup olmadığı- Davalının yurt dışında yaşıyor olması dikkate alındığında, davacının davalının gözetim ve denetimi altında olduğu, onun emir ve talimatları doğrultusunda ticari taksiyi işlettiği, çalışma saatleri ve çalışma düzeninin davalı tarafından belirlendiği, başka bir anlatımla taraflar arasında iş ilişkisi kurulduğunu gösterir şekilde bir bağımlılık ilişkisi bulunduğunun kabul edilemeyeceği- Aracın ruhsatının devredilmemiş olması ve aracın trafikte davalı adına kayıtlı olmasının taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin tespitinde belirleyici bir kriter olmadığı- Yoklama memuru ile "çalışan-vekil" olarak davacının ad ve soyadı ile imzasının bulunduğu yoklama fişinde, davalının satın aldığı ticari taksi ile ticari taksi faaliyetine başladığı, yanında bir kişinin (davacının) asgari ücretle çalıştığı yazılı ise de, bu belgeyi davacı kendisi imzaladığından, belgenin tek başına iş sözleşmesinin varlığı için yeterli olmadığı- Davacının 07.05.2009-22.11.2010 tarihleri arasında davalının babası üzerinden sigortalı gösterildiği hizmet cetvelinden anlaşılmakta ise de, davalı tanıklarından biri "kamyonette çalışırken kaza yapan davacının sağlık hizmetlerinden yararlanmak için kendisinin sigortalı gösterilmesini talep etmesi nedeni ile sigortalı gösterildiğini, ancak SGK primlerini davacının yatırdığını" belirtmiş olduğundan ve davalı tanıkları "her ay kararlaştırılan kira bedelinin davacı tarafından davalı tanığı olarak beyanı alınan davalının amcasının oğluna verildiğini" beyan ettiğinden,  davalıya her ay sabit bir miktarın ödendiği, geri kalan hasılatın davacıya ait olduğu böylesi bir ilişkide kâr ve zararın başka bir anlatımla ekonomik riskin davacı üzerinde olduğu- Taraflar arasında iş sözleşmesinden kaynaklanan bir ilişki bulunmadığı-
Davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK'da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığından, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle açılan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı- Davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı şirketlerin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olacağı- 
Dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ve genel tatil ücret alacağından hangi tarafın veya tarafların (yüklenici ve idarenin) ne oranda sorumlu olduklarına ilişkin uyuşmazlıkta, dava dışı işçileri çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere tam sorumluluğuna, sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde dava dışı işçileri çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerektiği-
Davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı Ltd. Şti'nin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, son alt işveren olarak dava konusu alacağın tamamından sorumluluğunun sadece işçiye karşı olduğu, bu nedenle dava dışı işçinin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının ve yıllık izin ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği- Dava dışı işçinin iş akdini haklı bir neden olmadan fesheden son alt işverenin bu alacaktan sorumlu olacağı ve ihbar tazminatı alacağının tamamından da bu davalının sorumlu olacağı ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da davalılar aleyhine hükmedilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalılara bu alacağını da rücu edebileceği- 
Dava dışı işçilere ödenen kıdem ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkin uyuşmazlıkta öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensiplerine göre bir sonuca gidilmesi gerektiği-
Davacının yıllık izin ücreti alacağına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı .. Ltd. Şti.’nin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, son alt işveren olarak dava konusu alacağın tamamından sorumluluğunun sadece işçiye karşı olduğu, bu nedenle dava dışı işçinin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak yıllık izin ücretinin davalı Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmesi gerektiği- Davacının ödemiş olduğu UBGT ücreti ve fazla mesai ücreti de dava dışı işçi hangi şirket yanında çalışırken doğmuş ise o şirkete rücu edilebileceği ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da davalı aleyhine hükmedilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıya bu alacağını da rücu edebileceği-
Dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağından hangi tarafın ne oranda sorumlu olduklarına ilişkin davada, mahkemece, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarından hangi tarafın ne oranda sorumlu olacağına ilişkin taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun bir bilirkişi raporu alınıp, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Profesyonel futbolcu sözleşmesinden "maaş, garanti, maç başı ve asgari ücret olmak üzere değişen miktarlarda ödeme kalemlerine" yer verilmiş; maç başı ücreti, "süper lig resmi maçları" ile sınırlı olmak üzere ve 34 resmi maça bölünmek suretiyle yekün miktar olarak belirlenmiş, Türkiye Kupası maçları buraya dahil edilmemiş olduğundan, maç başı ücretler yönünden sadece süper lig maçları dikkate alınıp, buna göre bir hesaplama yapılması gerektiği- İtirazın iptali davasında asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, faiz alacağı gözetilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-