İşyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine-
Tacir olması hasebiyle basiretli davranmakla yükümlü olan davacının ödeme tarihi itibariyle kurda dalgalanmalar olabileceğini öngörmesi gerektiği-
Açılan ilk davada TL cinsinden talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün olmadığı- Davacı tarafın, ilk açılan kısmi davada tercihini TL cinsinden yana kullandığı nazara alınıp, bakiye kısım için başlattığı itirazın iptali davasına konu icra takibinde bu tercihinden dönüp yabancı para üzerinden tahsil isteyemeyeceği-
Diğer emsal dosyalardan da anlaşılacağı üzere, ... Grubu şirketlerinin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla çeşitli belgeler karşılığında para tahsil ettikleri, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kulllanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri böylelikle haksız fiilde bulundukları anlaşılmakla, mahkemece, tüm davalıların hukuki durumunun bu esaslara göre değerlendirilmesi gerektiği- Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 s TTK. mad. 336/5 uyarınca, gerek kanunların gerekse sözleşmelerin kendisine yüklediği sair vazifelerin kasten ve ihmal neticesi yapılmaması, TTK.'nın 321/son maddesinde de, temsile ve idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirketin sorumlu olacağı hükme bağlandığından davalıların da davalı şirketlerin yönetim kurulu başkanı ve üyeleri olarak gerek MK'nın 50. maddesi gerekse de TTK.'nın 321/son maddesi uyarınca zarardan sorumlu tutulabileceği ve bu nedenle kendilerine husumet yöneltilebileceği- Yatırılan paranın istendiği an geri alınabileceğine inandırılıp, güven telkin edilen ve yatırdığı parasını alamayacağının anlaşılması üzerine bu davayı açtığı ileri sürülen davacıya karşı, paranın yatırılış tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğunu savunmasının, bu şekilde zamanaşımı def'inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir tutum olmadığı- Dava dilekçesinde döviz cinsinden talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek ıslah dilekçesi ile TL cinsinden talepte bulunmasının mümkün olmadığı-
Alacaklı tarafından takipte istenen işleyecek faiz oranının itirazsız kesinleşmesi nedeniyle akdi faize dönüştüğü ve bu oranın da 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince, Devlet Bankaları'nın o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından yüksek olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesince; takipten sonraki dönem için yıllık %8 faiz oranı uygulanmak ve alacaklının TBK'nun 99/son maddesi gereğince seçimlik hakkını fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullandığı da nazara alınmak suretiyle, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile hesaplama yaptırılarak denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanzimi ile, dosya hesabına ilişkin şikayetin sonuçlandırılması gerekirken hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Davalı tarafından imzalanan taahhüt gereğince getirtilen büyükbaş hayvanlardan bir kısmının taahhüde aykırı olarak eksik olmasından kaynaklanan eksik büyükbaş havyan bedelinin tahsili istemi-
Eser sözleşmesine ilişkin davada, davalı-karşı davacı taşeron, alacağını karşı dava tarihi itibariyle Türk Lirası olan karşılığını talep etmek suretiyle seçimlik hakkını kullandığı, Seçimlik hakkını kullandıktan sonra iradeyi sakatlayan sebeplerin bulunmaması dışında dönülmesinin mümkün olmadığı, Ödenmeyen alacağın ve ıslah ile arttırılan kısmının karşı dava tarihindeki T.C Merkez Bankası efektif satış kuruna göre karşılığı olan dava ve ıslah tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, Amerikan Doları üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Yabancı para alacağının ödeme tarihindeki TL karşılığını isteme hakkını haiz bulunan davacı tercihini bu yolda kullanmayıp alacağını TL'ye çevirmek suretiyle talepte bulunduğundan, karşı tarafın izni olmadan bu tercihinden dönemeyeceği, mahkemece bakiye alacağın istendiği davada yabancı para cinsinden hüküm kurulmasının hatalı olduğu- İhbar olunanın kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığı
Sipariş formumda yer alan, "Ödeme vadeli (TL) çek ile yapılır ise çek tarihinin günündeki Merkez Bankası Döviz satış kurundan hesaplanır" ,“Satış bedelimiz döviz (USD) cinsindendir."düzenlemeleri nedeniyle, "TL" olarak yapılan ödeme günündeki T.C.M.B. "döviz satış kuru" belirlenip "kur farkı" oluşup oluşmadığının saptanması gerektiği-
Davacının dava dilekçesindeki istemi ve TBK’nun 99. maddeleri gözetilerek, davacının davalıdan Euro cinsinden zararının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığını isteyebileceği ve Ağır Ceza Mahkemesi ilamında ödenmesine hükmedilen miktar ile tahsilde tekerrür olmamak üzere hüküm kurulması gerektiği-