Davacı tarafça, faturaya dayalı alacaklarının döviz alacağı olduğu, ödemelerin karşılıklarının döviz alacağını karşılamadığı ve bu nedenle icra takibine dayanak kur farkı faturalarının düzenlendiği iddia edilmekle, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99/2. maddesine uygun talep ve döviz alacağına yine 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesi uyarınca dövize uygulanan faizin istenmesinde takip hukuku açısından herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, usulüne uygun şekilde açılan bu icra takibine vaki itirazın iptali davasında davanın esasına girilip değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesinde Türk Parası olarak talep edilmiş bir alacağın ıslah dilekçesiyle yabancı para üzerinden talep edilmesinin mümkün olmadığı- Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtlarının bulunmadığı ve davacının fazla çalışmalarının tanık beyanlarına göre tespit edildiği, tanıkların beyanları, yapılan işin niteliği değerlendirildiğinde davacının fazla mesaisini 6 gün çalıştığı hafta; 08.00-19.00 saatleri arası yasal ara dinlenme ile haftalık 15 saat, 7 gün çalıştığı hafta ise; davacı lehine hükmedilen hafta tatili alacağı gözetilerek haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arası, pazar günü 08.00-17.00 saatleri arası yasal ara dinlenme ile haftalık 15,5 saatle sınırlı olarak ispatladığı-
Takip talebine uygun olarak düzenlenen ödeme emrinde, 2015 yılı Haziran ve Temmuz ayları kiralarının TL üzerinden, Ağustos ayı kirasının ise USD üzerinden ( fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden) talep edildiği, bu haliyle alacaklının TBK'nun 99. maddesinde düzenlenen seçimlik hakkını Ağustos ayı kira alacağı yönünden yabancı para olarak tahsilinden yana kullandığının anlaşıldığı, bu durumda mahkemece itirazın kaldırılmasına dair hüküm kısmında, TL ve USD alacağı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, USD alacağının da TL’ye çevrilmek suretiyle tespit edilen toplam alacak üzerinden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Yasal dayanağını 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un 1'inci maddesinden alan ve 13/09/2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararın 4'üncü maddesine eklenen (g) bendi ve aynı karara eklenen Geçici madde 8 ile daha önce akdedilmiş yürürlükteki menkul ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde döviz cinsinden belirlenmiş olan kira bedellerinin otuz gün içinde Türk parası cinsinden yeniden belirlenmesi zorunluluğu getirildiüi- Anılan Cumhurbaşkanı kararını yürütmekle yetkili kılınan Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak 16/11/2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin Tebliğ (TEBLİĞ NO: 2008-32/34)'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ no: 2018-32/52) ile değişik 8'inci maddesinin 27 ve 28 numaralı fıkraları ile kira bedellerinin Türk parası cinsinden yeniden belirlenmesinde sözleşmenin taraflarının mutabakata varamaması halinde uygulanması gereken usulün belirlenmiş olduğu gözetilerek, gerekirse bilirkişi görüşüne başvurmak suretiyle sözleşmede dövize endeksli olarak belirlenen kira bedelinin, 01/02/2019 tarihli kur üzerinden geçerli olmak üzere Türk parası cinsinden yeniden belirlenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu icra emrinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden, mahkemece kamu düzeni ile ilgili olan İİK’nun 58. maddesi gözetilerek, bu alacak yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinde kira bedelinin yabancı para olan EURO olarak ödenmesi kararlaştırıldığından bunun tahsiline yönelik takibe itirazın kaldırılmasına karar verilerek icra inkar tazminatının ise Türk parası cinsinden belirlenmesi gerektiği-
Yat Sigortası nedeniyle ödenen sigorta tazminatının zarar sorumlusundan rücuan tazmini- Waterlock sisteminin bulunmaması- Teknenin pert kabul edilmesi-
Mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan İİK’nun 58. maddesi gözetilmek suretiyle, şikayete konu icra emrinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden bu alacak kalemi yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde yer alan özellikle, "…fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı olan Türk Lirası karşılığı olarak borçludan tahsili…" ibaresi de dikkate alındığında alacaklının, TBK 99 uyarınca seçimlik hakkını,  yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı olarak tahsil edilmesini talep ederek bu yönde kullandığının anlaşılmakta olduğu- İcra takip talebinde yabancı para alacağı Türk Lirasına çevrilerek “1.706.318,34TL'den oluşmakla” denilip bu alacağa “takip tarihinden itibaren yasal faizi” ibaresi eklenmişse de, burada belirtilen yasal faizin, yabancı para alacakları için öngörülen yasal faiz olduğu anlaşıldığından, davacı alacaklının talebinin USD döviz cinsinden olduğunun kabulü gerektiği-
Davacı dava dilekçesi ile seçim hakkını ülke para birimi olan TL'den yana kullanmış olup, birleşen davada bu tercihinden dönerek borcun yabancı para üzerinden tahsilini talep edemeyeceği, bu durumda mahkemece, davalıdan rücuen tahsiline karar verilen yabancı para borcunun seçim hakkının kullanıldığı tarih olan dava tarihi esas alınarak hesaplanacak TL karşılığı üzerinden hüküm tesisi gerekirken, yabancı para birimi üzerinden hüküm tesisinin doğru olmadığı-