Davacının alacağına dair seçim hakkını dava dilekçesinde TL yönünden kullandığı ve iradesini bu yönde beyan ettiği anlaşıldığından yenilik doğuran hak niteliğinde olan bu seçimini ıslah suretiyle USD olarak değiştiremeyeceği-
Davalının sigorta sözleşmesi çerçevesinde sorumlu olduğu gerçek zararın tespitinde inceleme yapılması zorunlu olup bu husus resen araştırılması gereken bir konu olduğundan davalının eksik bilgi ve belgeler üzerinden verilmiş bilirkişi raporuna itiraz etmemesi karşı taraf lehine usulî kazanılmış hak doğurmayacağı-
Yıllık ücretli izin alacağına işletilecek faizin başlangıç tarihinin arabuluculuk son tutanak tarihi olduğu- Mahkemece; yıllık ücretli izin alacağı yönünden hem arabuluculuk son tutanak tarihi olan temerrüt tarihinden hem de vade (muacceliyet) tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının infazda tereddüte yol açacak mahiyette olduğu-
Davalı bankanın internet bankacılığı üzerinden davacının izni dışında gerçekleştirilen işlemler nedeniyle uğradığı zararın tazmini ve kredi borçlarının iptali istemi- Davacının, bankanın müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında yaptığı işlemler sonucu zarar ettiğini ve buna bağlı olarak rızası dışında çekilen krediden dolayı bankaya borçlanmadığını iddia ederek tazminat talep ettiği- Bölge Adliye Mahkemesince, eksik ve hatalı gördüğü hususlara yönelik olarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması, dosyadaki delillere göre davaya konu olayın gerçekleşmesi ve zararın doğmasında hangi tarafın kusurlu olduğunun veya kusurun paylaştırılıp paylaştırılamayacağının tespit edilmesi gerekirken, re'sen kusur oranlarının yeniden belirlenmesi ve bilirkişi raporlarının aksine tüm kusurun yetersiz gerekçelerle davalı bankaya yüklenmesinin doğru olmadığı-
Alacaklı, talebiyle bağlı kalmak ve takip talebindeki %10 oranını aşmamak kaydıyla yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faiz talep edebileceğinden, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun takip sonrası işleyecek faiz oranına yönelik itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmiş ise de  takip talebi ve icra emrinde yabancı para alacağının aynen tahsili talep edilmiş olup, TBK kapsamında alacaklıya tanınan seçimlik haklardan hangisinin tercih edildiğinin gerek takip talebi gerekse icra emrinde gösterilmediğinin anlaşıldığı, o halde ilk derece mahkemesince, yabancı para alacağı olan EURO alacağının aynen tahsili talep edilmekle birlikte bu alacağın hangi tarihteki kur üzerinden istendiği belirtilmediğinden davacı borçlu yönünden re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin dava konusu yabancı paranın dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanmasının yerinde olduğu-
Taraflar arasındaki eser sözleşmesinde iş bedelinin dolar cinsinden kararlaştırıldığı, davacı iş sahibi tarafından mevcut dekontlara göre toplam 26.000 USD karşılığı 28/09/2007 tarihinde 10.000 USD, 09/05/2008 tarihinde de 16.000 USD karşılığı 20.250,54 TL ödeme yapıldığı - Davacının sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi talebinin bulunduğu- Davacının dava dilekçesinde 26.000 USD’nin talep sonucunda belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte aynen ya da fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsili talebinde bulunduğu, bu nedenle temerrüt tarihi de göz önüne alınarak mahkemece dolar cinsinden tahsil ve buna göre işleyecek faize karar verilmesi gerektiği -
Alacaklının takip talebinde 10.009.362,04 USD asıl alacak, 62.558,51 USD takip öncesi faiz ve 800.748,96 USD %8 KDV olmak üzere toplam 10.872.669,51 USD alacağın faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğinin, ayrıca harca esas değerin Türk Lirası olarak gösterildiğinin, ödeme emrinde alacağın takip talebinde belirtildiği şekilde yine USD olarak talep edildiğinin, ''fiili ödeme tarihi'' ibaresinin ödeme emrine yazıldığının, dolayısıyla alacaklının takip talebinde USD asıl alacağın aynen tahsilini istediğinin anlaşıldığı, alacaklının icra müdürlüğünce harcın hesaplanabilmesi için harca esas değer olarak 213.130.049,09 TL'nin gösterilmiş olmasının alacağın Türk Lirası olarak talep edildiği sonucunu doğurmayacağı, alacaklı takip talebinde yabancı paranın aynen tahsilini talep ettiği takip talebinde İİK'nın 58/3. maddesinde öngörülen yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi hususunun yer almadığı, bu eksikliğin kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi, maddi sonuçlarının ortadan kaldırılması ve maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir...