TBK’ nun 347. maddesine dayalı kira süresinin bitimi nedeniyle kiraya verenin tahliye istemine ilişkin davada; 01.10.1990 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca 23.06.2014 keşide, 25.06.2014 tebliğ tarihli ihtarname 01.10.2014 – 01.10.2015 dönemi için süresinde olduğundan ve 15.10.2014 tarihinde açılan dava da süresinde açıldığından, kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerektiği-
Kiraya veren tarafından açılan TBK. nun 347. maddesine dayalı kira süresinin bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; taraflar arasında geçerli olan sözleşmenin en son akdedilen 01.01.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi olduğu; bu durumda davacının on yıllık uzama süresinin dolduğundan bahisle dava açma hakkının kalmadığı; davacının ancak TBK.unda belirtilen tahliye sebeplerinden birine dayanarak sözleşme sonunda dava açabileceği-
Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya verenin sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği, ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya verenin, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminde en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebileceği-
TBK 347. maddesine dayalı on yıllık uzama süresinin dolması nedeniyle tahliye istemine ilişkin davada; kiralanana ait kira sözleşmesinin 01.12.1999 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olduğu; TBK.nun 347. maddesi hükmü gereğince kiracı bir yıl olan sözleşme süresinin bitiminden yani 01.12.2000 tarihinden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadığından yıldan yıla yenilenerek yasada belirtilen on yıllık uzama süresi 01.12.2010 tarihinde dolduğu; son uzama yılı davanın açıldığı tarihe nazaran 01.12.2014 tarihinde sona ermiş olup, 6098 Sayılı Kanuna uygun olacak şekilde üç ay önceden 25.07.2014 tarihinde bildirim yapıldığı; açıklanan bu nedenlerle 25.07.2014 tarihinde tebliğ edilen bildirim süresinde olduğundan kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerektiği-
Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesindeki 10 yıllık uzama süresinin dolması nedenine dayalı tahliye istemine ilişkin davada; taraflar arasındaki çatılı yere ilişkin yapılan kira sözleşmesinin 01.07.2000 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli olduğu; kira sözleşmesinin süre sonunun 31.06.2002 tarihi olduğu; 10 yıllık uzama süre sonunun ise 31.06.2012 tarihi olduğu; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yürürlük tarihinde 10 yıllık uzama süresi dolduğundan Türk Borçlar Kanunu 347. maddesinin taraflar yönünden uygulanabilirliği 6101 sayılı yasanın geçici 2. maddesi uyarınca 01.07.2014 tarihinde başlayacağından, davacı kiralayanların 01.07.2014 tarihinden en az 3 ay öncesinde yani 01.04.2014 tarihinde kiracıya ulaşmak üzere ihtarname göndermesinin gerektiği; davacıların 18.04.2013 tanzim ve 25.04.2013 tebliğ tarihli ihtarnamesi sözleşmenin sonu olan 01.07.2014 tarihine göre üç ay önce tebliğ edilmediğinden hukuki sonuç doğurmayacağı-
Kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; davaya konu sözleşmede davalı kiracının müstakil bir teşebbüsü söz konusu olup, davacı kiraya verenin birlikte işleteceğine yada zarardan sorumlu olacağına dair bir düzenleme olmadığı; nitekim davalının da davacıya hitaben çektiği 03.08.2009 tarihli ihtarda taşınmazı 08.10.1998 tarihli kira sözleşmesine istinaden kiracı olarak kullandığını ve işletmecilik yaptığını açıkladığı; 2014 yılı içinde çektiği ihtarlarda da taşınmazda kiracı olduğunu yinelediği; bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin Türk Borçlar Kanunu'nun 357.maddesinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin olup işin esasının incelenmesi gerektiği-
TBK 347'de, ihtar ‘’…her uzama yılının bitiminden itibaren en az üç ay önce...’ ’yapılmalıdır denilmekle, kanunun düzenlemesinden verilen üç aylık sürenin asgari süre olduğu, bildirimin uzama yılının bitimine üç ay kala kiracının elinde olmasının yeterli olduğu-
Kiralananın kapalı alanlarının toplamının 563,5m2 olduğu , bu haliyle hakim vasfının çatısız olduğu ve Türk Borçlar Kanununun genel hükümlerine tabi bulunduğu- Kira sözleşmesine göre, kiracının talep etmesi ve yönetim kurulunun uygun görmesi halinde kira sözleşmesinin aynı şartlarda 5 yıl daha uzatılabileceği kararlaştırılmış ise de bu hüküm tarafların ortak iradesine bağlanmış olup davacı tarafın, kiracının uzatma talebini reddettiği ve bu durumda kira sözleşmesi 5 yıl olan sürenin geçmesi ile TBK 'nın 327 maddesi gereği sona erdiği; kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren bir ay içinde açılan dava süresinde olduğundan tahliye kararı verilmesi gerektiği-
Mahkemece taşınmazın ihale ile kiraya verilmediği gerekçesi ile davanın kabulü ve kiracılığın devam ettiğinin tespitine karar verilmişse de, öncelikle keşif yapılmak suretiyle taşınmazın hakim unsuru da gözetilerek mevcut vasfı tespit edilerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerine ya da genel hükümlerine tabi olup olmadığı belirlendikten sonra sonucu dairesinde karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşme süresinin 21.08.2002 tarihinde sona ermesinden sonra kira sözleşmesi 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 11. maddesine göre yıldan yıla yenilenerek uzamış ise de, belediyelere 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesinden yararlanma hakkı tanıyan 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinin yürürlüğe girdiği 13.07.2005 tarihini izleyen son dönemin bittiği 21.08.2005 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin ve davalının fuzuli şagil olduğunun kabulü gerektiği, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 347/1.maddesi devam eden konut ve çatılı işyeri kiralarında uygulanan bir hüküm olup, fuzuli şagil durumunda bulunan davalı hakkında uygulanması mümkün olmadığından davalının fuzuli şagil olduğu gerekçesiyle tahliyesine karar verilmesi gerektiği-